Ülkemizde bakanların, üst düzey yetkililerin katıldığı tören ve açılış programlarında sıkça karşılaşılan durumlardan biri, protokolde yer alan ve almayan isimlerin fotoğraf karelerine girme çabasıdır.
Konuşmaların ardından gerçekleşen kurdele kesimi ve toplu fotoğraf çekimleri, kimi zaman adeta bir yarışa dönüşebiliyor.
Bazı isimler karede yer almak için yoğun çaba harcarken, bu duruma dâhil olmamayı tercih edenler ve o karışıklığın içine girmeye utananlar de dikkat çekiyor. Protokol sırasında öne çıkma çabasının kimi zaman gereğinden fazla önemsendiği gözlemlenirken bu tür etkinliklerde asıl odak noktasının açılışı yapılan proje ya da halkın beklentileri olması gerektiği vurgulanıyor.
Ne yazık ki, bu manzaralara Batman'da da düzenlenen etkinlik ve programlarda sıkça tanık oluyoruz. Açılış ve protokol programlarında, kareye girmek için verilen mücadele bazen programın amacının önüne geçebiliyor.
BU ÖNCEDEN BELİRTİLMELİ
Programlarda dikkat çeken bir diğer nokta ise basın mensuplarının yetkililere doğrudan soru yöneltebilme imkanının sınırlı olması. Bir bakanın veya üst düzey yöneticinin bir şehri ziyareti, elbette önemli bir gelişme olarak görülüyor. Ancak, bu ziyaretlerin yalnızca protokol konuşmaları ve fotoğraf çekimleriyle sınırlı kalması, yerel basının ve halkın merak ettiği soruların cevapsız kalmasına neden olabiliyor.
Eğer bir programda soru alınmayacaksa, bunun önceden belirtilmesi gazetecilerin çalışmalarını daha planlı yürütmesini sağlayacaktır. Yetkililerin konuşmalarını tamamladıktan sonra basın mensuplarına da söz hakkı verilmesi, hem şeffaflık açısından hem de yerel medyanın işlevini yerine getirmesi açısından önem taşıyor. Sonuçta, bu tür ziyaretlerin bir amacı da halkın beklenti ve sorunlarını dinlemek değil midir?