Kürtlerin yazılı olmayan binlerce yıllık tarihini kuşaktan kuşağa aktaran dengbêjlik geleneğine ilgi her geçen gün azalıyor. Gençlerin son yıllarda hem Kürtçe hem de dengbêjlik geleneğinden de uzaklaştığına dikkat çeken dengbêjler "Dinleyenlerin birçoğu ise maalesef anlamıyor, gençler hem dillerinden hem de bu kültürden kopmak üzere" dediler. Kürtlerin tarihinin birçok bölümünün yazılı olarak değil dengbêjlerin klamlarıyla günümüze kadar ulaştığına dikkati çeken dengbêj Meryem Tuncer, bundan kaynaklı bu geleneğin Kürt toplumu için önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı. Dengbejin Kürtler için bir arşiv niteliğinde olduğuna dikkati çeken Tuncer, dengbêjliğin aynı zamanda kadın mirası olduğunu söyledi. Tuncer, "Bu mirası birçok kez erkekler tarafından 'sen kadınsın ayıptır’ ya da ‘toplumun içerisinde erkeklerin yanında dengbêjlik yapma' söylemleri ile görünmez kılınır. Özellikle kadın dengbêjlerin özgürlükleri kısıtlanıyor. Serhat bölgesinde böyle çok sayıda kadın var. Önleri kapatıldığı için klam söyleyemiyorlar" dedi. Dengbêjlik ile dilin yaşaması arasında derin bir bağın olduğunu söyleyen Tuncer, anadilin kullanılmamasından kaynaklı dengbêjliğe olan ilginin de azaldığına işaret etti. Anadil noktasında özellikle annelerin önemli bir aktör olduğunu aktaran Tuncer, annelerin bu konuda öğretmen görevi taşıdığını söyledi.
ÖLDÜKTEN SONRA VERİLEN DEĞER
Kürt tarihi ve edebiyatının dengbêjlerin klamlarıyla korunduğunu vurgulayan dengbêj İsmail Seyranoğlu ise, dengbêjliğin önemli bir ihtiyaç olduğunu kaydetti. Buna rağmen dengbêjliğin toplumda hak ettiği değeri görmediğini ifade eden Seyranoğlu, bu değerin öldükten sonra dengbêjlere verildiğini belirtti. Seyranoğlu, “Öldükten sonra değeri anlaşılan dengbêjlere birçok örnek verebiliriz. Bunlardan biri dengbêj Reso'dur. Kendisi de en tanınan dengbêjlerimizden Şakiro’un öğrencisidir. Yaşadığı zaman kıymeti bilinmiyordu. Eğer kıymeti bilinseydi insanlar sahiplenir ve ondan verim alırdı" dedi.
DENGBÊJLİK VE MODERN MÜZİK
Dengbêjlerin günümüzde karşı karşıya kaldıkları sorunlara da değinen Seyranoğlu, dengbêjlerin albümlerle ya da seslendirdikleri klamlarla yeteri kadar topluma seslerini duyuramadıklarını söyledi. Seyranoğlu, bunun nedeninin ise, “İnsanlar modern müziğin peşinde koşmak" olduğunu ifade etti. Çocukların anadillerini yeteri kadar bilmemesinin de bu durumda etkili olduğunu dile getiren Seyranoğlu, “Elbette ki modern sanat olmalı. Ancak çocuklara anadilleri de öğretilmeli. Farklı dilleri konuşan çocuk dengbêjlerin ne dediğini anlayamaz. Kürtçeyi zayıf bilmek de dengbêjlerden hoşlanmamalarına neden oluyor. Böylelikle daha popüler bir kültüre ilgi duymaya başlıyorlar” tespitinde bulundu.
GENÇ KUŞAĞIN İLGİSİZLİĞİ
Gençlerin her geçen gün daha da dengbêjlikten uzaklaştığının altını çizen Seyranoğlu, şunları söyledi: “Kendilerine hak veriyorum. Bugün bir dengbêj elini kulağına götürdüğünde ve kadim bir klam söylediğinde hakiki Kürtçe ile söylediği için o çocuk klamda geçen sözcükleri anlamıyor ve uzaklaşıyor. Ondan dolayı yeni kuşak dengbêjlikten uzaklaşmış durumda. Her anne ve babanın çocuklarına anadillerini öğretmesini istiyorum. Sürekli anadilleriyle konuşsunlar. Keşke bu cümleleri kullanma gereği duymasaydım. Ama maalesef böyle bir durum var" diye konuştu.