Meme kanseri riskini artıran birçok faktör bulunmakla birlikte, aile öyküsü bunlar arasında en dikkat edilmesi gereken başlıklardan biridir. Anne, kız kardeş, teyze ya da anneanne gibi birinci ve ikinci derece akrabalarda meme kanseri öyküsü bulunması, kişinin risk grubunda değerlendirilmesine neden olabilir. Op. Dr. Şükrü Özbek bu konuda şu bilgiyi paylaştı: “Aile öyküsü olan kişilerde meme kanseri riski genel topluma kıyasla daha yüksektir. Bu durum, tarama programlarının daha erken yaşta ve daha sık aralıklarla planlanmasını gerektirir.”
Özbek, hastalıkla ilgili kadınların en çok merak ettiği soruları cevaplandırdı:
AİLEMDE MEME KANSERİ YOKSA RİSK ALTINDA DEĞİL MİYİM?
Hayır. Meme kanseri vakalarının önemli bir kısmı ailesinde hiç kanser öyküsü olmayan kişilerde görülmektedir. Aile öyküsü önemli bir risk faktörüdür ancak tek belirleyici değildir. Yaşam tarzı, hormonal faktörler ve yaş da riski etkileyebilir.
MEME KANSERİ SADECE İLERİ YAŞLARDA MI GÖRÜLÜR?
Meme kanseri riski yaşla birlikte artmakla birlikte, genç yaşlarda da görülebilir. Özellikle genetik yatkınlığı olan kişilerde hastalık daha erken yaşlarda ortaya çıkabilir. Bu nedenle yaşa bakılmaksızın düzenli kontroller ihmal edilmemelidir.
MEMEDE HER ELE GELEN KİTLE KANSER MİDİR?
Memede ele gelen her kitle meme kanseri anlamına gelmez. Kistler ve iyi huylu oluşumlar da sık görülür. Ancak her kitle mutlaka alanında uzman bir hekim tarafından değerlendirilmelidir. Kesin ayrım, klinik muayene ve görüntüleme yöntemleriyle yapılabilir.
Özbek, erken tanının önemini şu sözlerle ifade etti: “Meme kanseri erken evrede yakalandığında, hastalar hem fiziksel hem de psikolojik olarak çok daha az yıpranır. Erken teşhis, yaşam süresi ve yaşam kalitesi üzerinde belirleyici bir rol oynar.”
Meme kanseri her zaman ağrılı seyretmeyebilir. Memede sertlik, şekil değişikliği, ciltte çekinti, meme başında akıntı ya da kızarıklık gibi belirtiler, çoğu zaman göz ardı edilebilmektedir. Oysa bu tür değişiklikler, erken uyarı sinyali olabilir.
Op. Dr. Şükrü Özbek sözlerini şu mesajla tamamladı: “Meme kanseri kader değildir. Aile öyküsünü bilmek, kontrolleri ertelememek ve erken tanının gücüne inanmak, kadınların yaşamını koruyan en önemli adımlardır. Unutulmamalıdır ki erken tanı, hayat kurtarır.”