Halkların Demokratik Partisi (HDP), Hasankeyf için Meclis Araştırması talebinde bulundu. HDP Grup Başkanvekilleri Saruhan Oluç ile Fatma Kurtulan, TBMM Başkanlığına verdikleri Meclis Araştırma Önergesi ile Ilısu Barajı sonrası yaşanacak göçler ve antik şehir Hasankeyf’in su altında kalması konularının değerlendirilmesini istediler. HDP Grup Başkanvekilleri Saruhan Oluç ile Fatma Kurtulan, TBMM Başkanlığına Hasankeyf için Meclis Araştırmasını istediler. HDP’li Oluç ve Kurtulan, yaptıkları açıklamada; Anayasanın 63 ve 64’üncü Maddelerinde belirtildiği üzere güvence altına alınması gereken tarihi, kültürel ve tabiat varlıklarından biri olan Hasankeyf antik kenti ve çevresi büyük bir yıkımla karşı karşıyadır. Hasankeyf’le birlikte Yukarı Mezopotamya bölgesinin tarihi ve kültürel alanını sular altında bırakacak, Dicle Vadisi’nin de yok olmasını beraberinde getirecek olan Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi’nin bir an önce durdurulması, tarihi ve kültürel varlıkların korunması amacıyla Anayasa’nın 98’inci İçtüzüğün 104’üncü ve 105’inci Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması gerektiğini belirttiler.
“GÖÇLER YAŞANACAK”
HDP’nin TMM Araştırma Önergesinde şu ifadelere yer verildi. “Maalesef Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi’nin yaratacağı tek tahribat kültür ve tarihi değerler açısından sınırlı kalmayacaktır. Ilısu Barajı projesinin hayata geçirilmesi halinde, Batman’ın Beşiri, Hasankeyf ve Gercüş ilçeleri, Diyarbakır’ın Bismil İlçesi, Siirt’in Merkez, Kurtalan ve Eruh ilçeleri, Şırnak’ın Güçlükonak ilçesi ile Mardin’in Dargeçit ilçesine bağlı 199 yerleşim alanı ya tamamen ya da kısmen sular altında kalacaktır. Bu projeden, resmi olan verilere göre 55.000 insanın etkileneceği, 90’lı yıllarda göç ettirilmiş insanlar da dahil edildiğinde bu verinin 78.000 dolayında olduğu ifade edilmektedir. Yine baraj yapılması planlanan alanın, Yörüklerin geçiş güzergâhı olduğu da göz önünde bulundurulduğunda bu sayının 100 bini bulacağı sivil toplum kuruluşlarınca belirtilmektedir. Barajın tamamlanması halinde, göç furyası başlayacak ve kentlere göç etmek zorunda kalan insanlar sosyal, ekonomik ve kültürel sorunlarla karşı karşıya kalacaktır”
“DOĞAL TAHRİBATLAR DA YAŞANACAK”
Ilısu projesinden kaynaklı sadece Hasankeyf ve 199 yerleşim yerindeki halk değil Suriye ve Irak halkları da olumsuz etkileneceğini ifade eden Grup Başkan Vekilleri, ayrıca; Dicle suyunda yaşanacak nicel ve niteliksel düşüşten kaynaklı Musul, Bağdat başta olmak üzere çok sayıda kent içme suyu sıkıntısı yaşanacağını ve tarım da büyük risk oluşacağını belirttiler. Açıklamanın devamında “Ortadoğu’nun en büyük sulak alanı olan, on binlerce insanın yaşam alanı ve UNESCO Dünya Miras Listesinde bulunan Mezopotamya Sazlıklarına ulaşan suda oluşacak ciddi azalma bu risklerin en başında gelmektedir. Başta Hasankeyf olmak üzere Yukarı Mezopotamya bölgesinin önemli tarihi ve kültürel alanını sular altında bırakacak, on binlerce insanı yoksulluğa mahkum edecek, çok geniş biyolojik çeşitliliğe sahip Dicle Vadisi’nin yok olmasını beraberinde getirecek olan Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi’nin bir an önce durdurulması ve henüz gün yüzüne çıkmamış tarihi ve kültürel varlıkların korunması amacıyla Anayasa’nın 98’inci İçtüzüğün 104’üncü ve 105’inci Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını istiyoruz” denildi.