Değerli dostlarım! Uzun bir aradan sonra yeni bir konu ile huzurunuzdayım. Bugün size anlatacaklarım tamamen bir esnafın toplumdaki gözlemlerinden ve ramazanın iç dünyamda oluşturduğu etkilerden oluşacaktır.
Ramazan ayı çok derin bir anlam taşımaktadır. Bu ay kulun sadece kendisi ve rabbi arasında bilinebilecek bir ibadetin yapıldığı aydır. Zira oruç tutan ile tutmayanı ayırt etmek mümkün değildir. Oruç gösteriş taşımayan ibadetlerin başında gelir. Hiç kimse oruçlu olmakla tabiri caizse hava atamaz. Çünkü oruç görünen ve ispatlanabilen bir ibadet değildir. Ayrıca ramazan ayı bize sahip olduğumuz birçok nimetin önemini hatırlatır. Susuz ve aç kalmanın ne demek olduğunu hatırlatır. Ramazanda oruç tutmak insanın Allah’a olan sadakatinin en büyük ispatlarındandır. Zira oruçlu insan varlığa rağmen nimeti Allah için terk eder. Nefsi kıvranırken imanı onu tutar. Oruç tutmak, gerekirse Allah için aç ve susuz kalınabileceğinin bir ispatıdır.
Değerli okurlarım! Ramazan ayı ibadet ayı olmasının yanı sıra hem ruh hem de beden açısından da önemli kazanımları olan bir aydır. Zira oruç tutmak insanı ruhen olgunlaştırır, iradesini kuvvetlendirir ve belalara karşı direnç seviyesini yükseltir. Ayrıca oruç, başta mide rahatsızlıkları olmak üzere bazı hastalıklara şifa vesilesi de olmaktadır. Tüm bunların ötesinde oruç atmosferinde oluşan toplumsal kaynaşma ve aile bireyleri arasındaki kaynaşma, paha biçilmez bir kazanımdır.
Dostlarım! Aslında ramazan ayı bir ömür boyu iyiliğe odaklanmanın ve kötülüklerden uzaklaşmanın provasıdır. Oruç tutan ve bu ayda kendini kötülüklerden alıkoyanlar aslında bir ömür boyu kendilerini kötülüklerden alıkoyabilirler. Zira bir ay gibi uzun bir sürede kendini tutan bunu alışkanlık haline getirebilir. Bu yüzden oruç, her zaman bizim için iyiliklerin ayı tek değil iyi huyların bir ömür boyu sürecek şekilde kazanıldığı bir ay olmalıdır. Oruçta gösterdiğimiz asil duruşu oruç bitiminde bozmak, edindiğimiz güzel huylardan vazgeçmek ve kazandığımız sevapları günahlarla kirletmek bir Müslümana yakışmamaktadır. Bu nedenle gelin hepimiz ramazanda kazandığımız güzellikleri ömür boyu sürecek güzel huylara çevirelim. Ömrümüzü ramazan ayı gibi geçirelim ki ahirette bayram edenlerden olalım… Unutmayın gerçek bayram, ahirette kurtuluşa erenlerindir…
Hepimizin ahirette bayram edenlerden olması dileğiyle hayırlı ramazanlar diler saygılarımı sunarım…