ANLAYAMADIĞIM BİR MEVZU
Bazen buradan ekonomik sorunlar, pahalılıklar, zamlar, hayat pahalılığı ile ilgili bir şeyler karalıyoruz.
Karalamak yazmak kolay da bazen anlamadığımız durumlar da oluyor.
Mesela insanların bas bas bağırdığı pahalılığa rağmen pahalı yaşamayı sevmesi gibi!
Geçen gün gördüğüm iki manzara karşısında oldukça şaşırdım.
Kent merkezinde avm'nin yemek katı hınca hınç doluydu, yemeklerin aşırı pahalı oluşu insanların yemek planlarını hiç bozmamıştı.
Hadi buna “neyse” derseniz ikinci konu ise aynı avm'nin malum kahve dükkanında yaşanan sırayı görmemle birlikte canım iyice sıkıldı.
Yahu 3 kahveye 80-90 lira verildiğini gördüm.
90 lira, üstelik sıra bekleyerek.
“Kriz var” ama insanlar ceplerindeki para ve kredi kartlarındaki son kuruşu harcayana kadar bunu umursamıyor gibi görünüyor.
Çok yazık.
İnanın anlayamadığımız ve sırrını halen çözemediğimiz bir mevzu bu!
TOPLUMUN DEĞİŞEN DİĞER YÖNÜ
Popülizm (çıkarcılık) ve oportünizm (fırsatçılık) yoluyla kişilik sahibi olan bir toplum görülmemiş, duyulmamıştır.
Hangi toplumda olursa olsun, taklit-itaat-sadakat kültürü, ilgili toplumlarda düşüncenin tefekkürün, sorgulama ve eleştirinin bütünüyle sıfırlanmasına neden olur.
İtaat ve sadakat kültürüne körü körüne bağlı olan bireyler/toplumlar, vicdanlarını kullanma yeteneklerini, adalet duygularını kullanma yeteneklerini, her şartta hakikatin ifadesi olma yeteneklerini kaybederler.
Bugün düzgün eleştiriyi kabul etmeyen, körü körüne itaati benimseyen bir toplum var.