MESELE ŞU Kİ;
Kıymetli okur, birlikte yaşadığımız bu şehrin daha yaşanılır olması babında sizlere birkaç kelam etmek istiyorum.
Bu aralar gazetemizde oda ve özel kuruluşların seçimleri ile ilgili haberleri okuyorsunuz. Kamu yani halkın yararına olan bu kurumların Batmana daha iyi katkılar sunması gerektiğine inanıyor, bu kurumlarda görev alanların ‘ben’ değil, ‘biz’ ile hareket edip ‘şehre neler katabilirim?’ derdi ile dertlenmeleri gerektiğine kanaat ediyorum.
Yıl oldu 2022 hatta 2023’e dayandık ama maalesef insanlarımızda genel olarak toplumumuzda bir çok kesikliğin olduğunu görmekteyiz.
Mesele şu ki; herkesin derdi “Topluma nasıl faydalı olurum?” olmalıdır
Bu nedenle bir kısmı alıntı olan güzel düşünceleri paylaşmak istiyorum!
Eski ve kadim bir millet, dünyaya yön vermeli, hatta dünyaya hükmetmelidir.
Ancak kendi örf, adet ve geleneklerinden uzaklaşarak hem kültüründen olmakta hem de topluca yaşadığı insanlarla mutsuz yaşamak zorunda kalmıştır.
Mutluluğumuzu bugünlerde çok arar olduk.
İnsanların mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamlarını devam ettirebilmeleri için tavır ve davranışlarına dikkat etmesi gerekmektedir. Toplum içerisinde yaşayan insanların bu duruma daha çok özen göstermesi gerekir. Peki bir insan topluma nasıl faydalı olabilir? Topluma faydalı olabilmek için yapılabilecekler nelerdir?
Toplum içerisinde yaşayan insanların öncelikle saygı kavramını benimsemeleri ve insan ilişkilerini bu temele dayandırarak kurmaları gerekmektedir. Saygı olmadan hiçbir güzel şeyin gerçekleşmesi beklenemez. Saygının yanı sıra benimsenmesi ve el üstünde tutulması gereken daha birçok kavram vardır. Bunlar hoşgörü, iyilik, sevgi, yardım, eğitim gibi kavramlardır.
Topluma yararlı bir birey olmak istiyorsak öncelikle kendimizi sevmemiz gerekmektedir. Çünkü kendini sevmeyen bir insanın başka bir insanı sevmesi beklenmemektedir. Bu durumun yanı sıra ahlaklı davranışlar ile çevreye örnek olmak gerekmektedir. Toplumun huzurunu bozabilecek davranışlardan uzak durarak tam tersi toplumun birliğini sağlayabilecek davranışla sergilemeliyiz.
Eğitim ve öğretim hayatımızı tamamlayarak kendimizi geliştirebilecek adımlar atabiliriz. Bu sayede topluma faydalı olabiliriz. Kitap okuyarak, çevremizden bir şeyler öğrenerek bu öğrendiklerimizi hem kendimizin hem de toplumun yararına kullanabiliriz. Ayrıca çevreyi korumak da topluma faydalı bir birey olmak için en önemli noktalardan biridir.
OKUMANIN YARARLARI…
Tarihler boyunca hala günümüzde de geçerli olmak üzere, toplum içinde bir değer ölçütü olan “kitap“; en özelden en genele doğru bir uygarlık basamağıdır. Bir kişinin kitap okuma alışkanlığının olması ya da toplumların kitap okuma alışkanlığını edinmesi; bireysel ve toplumsal olarak uygarlık seviyesine ulaşmanın ana kaynaklarından bir tanesidir. Okuyan, analiz eden, merak eden toplumlar her zaman için gelişmeye ve çağdaşlaşmaya daha açık halde yaşayan toplumlar olmuşlardır. Kitap, beynin ana gıdalarından biridir. Kitap okumayan, bilgi birikimini ve deneyimlerini genişletmeyen insanlar ve toplumlar hiç bir zaman olması gereken olgunlukta ve uygarlıkta olamayacaklardır. Eğitim seviyesinin can damarı olan kitap okuma alışkanlığı, bireylere çok küçük yaştan beri aşılanmalı ve ne kadar çok kitap okunursa o kadar çok gelişilebileceği öğretilmelidir. Kitap okuma alışkanlığı olmayan toplumlara baktığımız zaman; herhangi bir konuda çok sığ yorumlar yapabilen, bir olayı kafasında tahvil etme aşamasında güçlükler çeken ve her şeyden önce çok düşünmeyen ve çok konuşmayan bireylerin yetiştiğini görmekteyiz. Bu durumu engellemek için tek çözüm temelden kitap okuma alışkanlığı edindirerek eğitimli ve kültürlü bireyler yetiştirmektir. Çocuklara kazandırılmış kitap okuma alışkanlığının en büyük faydası; kişilerin çok küçük yaştan itibaren sürekli bir şeyleri öğrenme, kavrama ve sürekli yeni şeylere kendini açık tutma potansiyellerini en üst seviyede tutabilmesidir. Bunun dışında daha okuma yazmayı öğrenmemiş çocuklara da renkli, dikkat çekici kitaplar aldığınız zaman daha okumayı öğrenmeden kitaplara ilgi duyabilir ve okumayı öğrendikten sonra da bu ilgisini ömür boyu sürdürebilmektedir. Küçük yaşta bu tip alışkanlıklar edinemeyen çocuklar büyüdüklerinde ve bir yetişkin olarak anılacak yaşlara geldiklerinde kitap okuma alışkanlığı edinmeleri neredeyse imkansızdır ve o yaşa gelene kadar kitap okumadan yetiştikleri için kitap okuyanlara göre daha sığ ve daha kültürsüz bireyler olmaktadırlar. Durumu biraz daha kurtarılır kılabileceğiniz bir diğer seçenek de küçük yaşta edinmediğiniz kitap okuma alışkanlığınızı gelişme çağında edinebilmenizdir. En azından daha da fazla vakit kaybetmeden kitapların eşsiz dünyasına dalabilme fırsatı yakalayabilmek ve her çeşit kitaptan istenileni seçerek okumanın fırsatını yakalayabilmek imkanı doğar.