SON DAKİKA
hava
Advert
Google News

DEPREM SONRASI NASIL BESLENMELİYİZ?

Son Güncelleme :

2020-02-03 08:56:27

Öncelikle derslerim dolayısıyla köşe yazılarıma uzun bir ara verdiğim için siz hemşerilerime özürlerimi iletiyorum. Bu hafta henüz gündemimizde bulunan deprem konusunu bir diyetisyen adayı olarak bu konuda da beslenmenin önemini işlemek istedim. Depremde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralanan kardeşlerimize acil şifalar yakınlarına da sabır diliyorum.

Deprem gibi doğal afetlerde afetzedelerin beslenme programını devlet üstlenir. Ve bu programı yaparken de toplumdaki risk gruplarına öncelik verilmelidir. Bu risk grupları; 0-5 yaş grubu çocuklar, gebe-emzikli kadınlar ve yaşlılardır.

Afetzedelerin temel ihtiyaçlarından biri olan beslenme ihtiyaçlarının bir an önce sağlanmasında acil besin yardımı yapılması gerekir. Burada amaç topluma yeterli besinin sağlanması ve özellikle malnütrisyon (besin yetersizliği sonucu vücutta gerçekleşen klinik durum) olmak üzere bunun sebep olabileceği hastalıkları önlemektir. Bir topluma besin yardımı yapabilmek için de o toplumun besin gereksinimleri, besin tercihleri (kültürel) ve besinin ulaşılabilirliği değerlendirilmelidir. Deprem gibi doğal afetlerde yeterli beslenme için öncelikle toplumun enerji ve protein gereksinimi karşılanmalıdır. Bu sayede hayatta kalabilmek için yeterli enerjiyi vermiş olur bunun yanında da vücudu alınan protein kaynaklı besinler ve bu besinler içerisinde bulunan vitamin ve mineraller sayesinde hastalıklara karşı korumayı sağlamak için ilk adımı atmış oluruz. Bu gereksinimlerin karşılanması ile birlikte önemli olan diğer bir konu da dışkı, idrar, terleme ve solunumla kaybedilen suyun yerine konmasıdır. Vücudun suya ihtiyacının tartışılmaz olduğu bir gerçektir ve bununla birlikte kaybedilen minerallerde söz konusu olduğundan bireylere gereksinimleri olan suyun gerekli hijyen ve sanitasyon kurallarına uyularak ulaştırılması gerekir. Günlük su ihtiyacı ise; kilogram başına 30-35 cc’dir. Protein gereksinimi daha çok bitkisel kaynaklı besinlerden karşılanmalı çünkü fazla miktarda besin söz konusu olduğundan bekleme durumları da göz önünde bulundurulduğu zaman kontaminasyon riski artar. Ayrıca mikro besin öğeleri de kişileri hastalıklardan koruma amacıyla meyve-sebzelerden karşılanabilir fakat yine bozulma riskleri gözönünde bulundurulmalı ve buna karşı önlemler alınmalıdır.                                   

Yani söylemek istediğim şu;                                                                                               Afetler her an her yerde başımıza gelebilen muhtemel olaylardır ve bu afetlerin meydana getireceği hasarı minimuma indirmek için öncesinde alınması gereken önlemler olduğu gibi sonrasında da var olan hasarın artışının önlenmesi gerekmektedir. Afetzedelerin sağlığı için yapılan hizmetlerin başında da tabiki iyi bir beslenme hizmeti gelmelidir.

Kaynak: Beslenme ve Diyetetik- Toplumda Beslenme Durumunun Saptanması Ders Notları

Hacer Nur BAĞAÇ                                                                                          diyetim7234@gmail.com

 

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.