<h3><strong>Çöp Torbası Vicdanımıza Ağır Gelmesin</strong></h3> Geçtiğimiz hafta sonu, ailecek kendimizi Batman’ın geniş ve yemyeşil bir parkına attık. Güneş yüzünü nazlı nazlı gösteriyordu, çocuklar top peşinde, büyükler mangal derdindeydi. Her şey olması gerektiği gibiydi. Ta ki pikniğin sonunda çevremize şöyle bir bakana kadar... Bir kolamı alıp ağaç gölgesine oturdum. Birkaç adım ötemde bir başka aile, neşeyle kahkahalar atarak ayrılıyordu. Geride bıraktıkları şey ise sadece kahkahaları değildi. Naylon tabaklar, yarısı içilmiş meşrubat kutuları, közün içinde kalan yanmış plastik şişeler… Üstelik hemen yanı başlarında boş bir çöp kutusu varken! Birden içimde tuhaf bir burukluk oluştu. Biz ne ara "kendimizden sonrasını düşünmeyen insanlar" haline geldik? Ne ara yere atılan bir cips paketi, doğanın değil belediyenin sorunu oldu? Senin, onun, bizim kısacası hepimizin çocukları parkta oynuyor. Bugün yere attığın o plastik, belki yarın çocuğunun ayağına dolanacak. Piknik dediğimiz şey sadece yemek yemek, müzik dinlemek, kahkaha atmak değil. Aynı zamanda doğayla selamlaşmak, ona misafir olduğumuzu unutmamak gerek. Parklar bizim evimiz gibi olmalı. Evimizin salonuna dökmediğimiz çöpleri, doğanın halısına neden döküyoruz? Bir çöp torbası taşımak bu kadar mı zor? Bir torba dolusu çöpü arabamıza kadar götürmek, onca et, salata, semaver taşıdıktan sonra mı ağır geliyor? Çevre temizliği sadece belediyenin görevi değil. Bu bir vicdan meselesi. Hafta sonu, bir anneyle küçük çocuğu piknik yapacakları alana geldiler. Anne çevredeki çöpleri görünce eğilip toplamaya başladı ve oğluna da “Hadi, burayı birlikte temizleyelim” dedi. Çocuk şaşkınlıkla sordu: “Ama neden biz topluyoruz? Biz dökmedik ki…” Annesi ise gülümseyerek şu yanıtı verdi: “Çünkü başkaları bırakmış olsa da, doğa hepimizin.” İşte o cümle, bu yazıyı yazma sebebim oldu. Belki bir dahaki pikniğe bir çöp torbası fazla götürürüz diye... Belki doğayı hor gören eller bir daha o kadar kolay uzanmaz yere… Kısacası: Lütfen parklarımızı temiz tutalım. Doğa bize değil, biz doğaya mecburuz.