VALİ BEYİN MESAJI YERİNİ BULDU

Milletvekilleri, belediye Başkanları, üst düzey yöneticiler ve Ankara’daki bürokratların sevineceği bir haberi Vali Ekrem Canalp verdi.

Canalp, basınla sohbet toplantısında silah ruhsatlarını gündeme getirerek aşırı şekilde silah ruhsatı talebi olduğunu, bunun için kendisini ve makamını bilen herkese gidilerek ruhsat verilmesi için birçok kişiyi aracı yaptıklarını bilmesine rağmen yine de vermemekte ısrarcı olduğunu açıkladı.

Bu konu Batman’da bilinen bir durumdur.

Yüzlerce kişi ruhsat alabilmek için tanıdıklarını araya sokuyor, bizim bile devreye girmemizi istiyorlar.

Sayın Vali toplantıda bu konuyu bir daha gündeme getirdi ve silah ruhsatı için kimsenin kendisine gelmemesini, aracı koymamasını rica etti.

Bence de doğrusu yapılıyor ama silah taşımayı marifet sananlar ruhsat alamasalar bile bir yerlerden bulup bellerine koyuyor ve en ufak bir tartışmada ölümlere neden oluyorlar.

Buna rağmen biz sayın Valinin kararını destekliyoruz ve yaptığı son açıklamayla herkese mesaj verdiğini anlıyoruz.

Silah ruhsatı isteyenler; artık sonucu aldınız.

Lütfen milletvekillerini, Belediye Başkanlarını, Ankara’daki bürokratları devreye koymaktan vazgeçin, çünkü onlara da yok denilecek.

BİRAZ İNSAF, BİRAZ ANLAYIŞ

Bizim insanlarımız çok bencil, çok sabırsız.

Batman eğitim ve Araştırma hastanesine ya da İluh Devlet hastanesine, hatta Diş hastanesine gittiğinizde buralarının çok yoğun ve kalabalık olduğunu görmüş olursunuz.

Tüm branşlardaki doktorlar, bir fazla hasta bakabilmek için ellerinden geleni yapıyor ve bunda da son derece başarılı oluyorlar.

Hasta çok, hastalık hastası ise daha da çok!

Sistem çok güzel çalışırken araya kaynak yapanlara da bir şey denilmiyor, onların sorularına da cevap veriliyor.

Biz bugüne kadar günde 4-5 bin kişinin gittiği hastanelerimizle ilgili tek bir vatandaştan “hastaneye gittim, muayenem yapıldı, sonra ameliyat da oldum, doktorlar çok iyiydi” gibi bir cümle duymadık.

Ama onlarca kişi yoğunluktan dolayı asansör geç gelirse, içeride muayenesi yapılan hastanın durumu önemliyse ve içeride biraz kaldıysa, doktor bunca yoğunluk arasında bardağından bir yudum çay içtiyse bizi tanıyan, tanımayan herkes telefona veya klavyeye sarılarak doktorları eleştiriyor ve daha da kötüsü iftira atıyorlar.

İnsaf yahu.

Siz büyük şehirlerdeki hastanelere gidip orayı da gözlemleyin.

Oradaki doktorlar 30-40 hastaya baktılar mı işleri bitiyor ve belli saatten sonra hasta bakmıyorlar.

Onun için Hastanelerimize giderken biraz insaflı ve vicdanlı olun.