<div>Beşevler mahallesinde yaşayanların bir kısmı, 40 yıl önce parasını ödeyip aldıkları arsalarının üzerine ev inşa etmişler.</div> <div>Aradan yıllar geçmesine rağmen arsa sahibi Tapularını vermeden ölmüş.</div> <div>Varisleri de "biz bilmiyoruz, babamız bize bir şey söyledi" diyorlarmış.</div> <div>Yıllardan beri bu sıkıntıyı yaşayan Beşevler mahallesi sakinleri bu yüzden üzgün ve kırgınlar.</div> <div>Tapularını alabilmek için çaldıkları kapıların hepsi yüzlerine kapanmış.</div> <div>Bir hafta önce basını mahallelerine çağırıp dertlerini anlatmışlar.</div> <div>Ancak bazı kadınlar vardı ki; arsalarını ve evlerini ellerinden almak isteyenler için tehditte bulunuyor ve onları öldüreceğini mikrofona söylemekten çekinmiyordu.</div> <div>Bu yanlış bir davranış.</div> <div>Görüşme yoluyla, aracılarla, sulh yoluyla çözüm varken "öldüreceğim" tehdidi de neyin nesi?</div> <div>Hem böyle bir durumda arsa sahibi de olsa bir daha bu mağdurların karşısına çıkar mı?</div> <div>Onun için biraz sabır, biraz sakinlik.</div> <div>Aksi halde bir 40 yıl daha beklersiniz.</div> <div> </div> <h3><strong>HANGİSİ HAKLI?</strong></h3> <div>Bazılarınız adaletten, haktan, hukuktan bahseder, her şeyin adil olmasını isterler.</div> <div>Bu durum özellikle işçi ve memur alımlarında karşımıza çıkar.</div> <div>O dönemin siyasetçisi fırsatını bulduğu anda kardeşini, yakınını o kuruma yerleştirmeye çalışır ve bunda muvaffak olur da.</div> <div>Sonra siz öğreniyorsunuz ve tepki gösterip "Hak, hukuk, adalet" sloganını atmaya başlıyorsunuz.</div> <div>İktidardaki de kendince haklı şöyle diyor:</div> <div>"Ben eğer şimdi yakınımı işe kıoymazsam ne zaman koyacağım."</div> <div>Hadi gelin işin içinden çıkın!</div> <div>Hak, hukuk, adalet diyen de haklı.</div> <div>Yakınını işe koyan da haklı...</div>