USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

ZENGİNİ ÇOK ZENGİN, FAKİRİ ÇOK FAKİR İL: BATMAN

ZENGİNİ ÇOK ZENGİN, FAKİRİ ÇOK FAKİR İL: BATMAN

Batman’da inanılmaz bir para döngüsü var. Özellikle hizmet sektöründe ve ticarette dönen para insanın aklını alıyor. Bir tarafta “geçinemiyorum, açım” diyen ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına koşan yüzbinlerce kişi, diğer tarafta şehrin lüks restoran, lokanta, pastane, market, mağaza ve alış veriş yerlerini dolduran bir o kadar insan.

Büyük bir çarpıklık içindeyiz. Gerçekten de aç olan, evine ekmek götüremeyen ya da yaşadığı köhne bir evde havaların soğuması sonucu ısınmaya çalışan insanlar, diğer tarafta bolluk içinde parasının hesabını bilmeden harcayan yine yüz binlerce vatandaşımız.

Eskiden çok sayıda kişi “geçinemiyorum, Allah rızası için bana yardım edin” diye gazetelere gelir ve haber yapılmalarını isterlerdi. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı öyle bir sisteme girdi ki, ekrana yazılan bir kişinin isminin karşısında neyi var, neyi yok hepsi görülüyor. Vakıf müdürü Beşir Arslan da gerekeni yapıp ihtiyacı olanlara ev ziyareti yapan ekiplerin raporu doğrultusunda elinden geleni esirgemiyor.

Ama artık yasalar belli ve fakiri koruyan cinsten. Eğer bir evde SGK’lı çalışan varsa, kişi maaş alıyorsa buna bir yardım yapmanın imkânı yok. Onun için zaman zaman bazı gazetelerde yer alan “Bu aile çok fakir, yardım bekliyor” şeklindeki haberler anında değerlendiriliyor ve bu kişilerin söyledikleri gerçek çıkmıyor.

Bu bizim zor geçinen vatandaşların durumu. Birde haftanın 2-3 gününü bildiğimiz aile lokantalarında, cafelerde, pastanelerde, restoranlarda geçirenler var. Aileleriyle buralara gidip para harcayanlar yemeğe, içmeye giden parayı hesap etmeden günlerini gün ediyorlar.

İşte çelişki burada doğuyor.

Bir tarafta evinde yiyecek ekmeği olmayanlar, diğer tarafta paranın hesabını bilmeyenler. Daha önce de belirtmiştim. Bir ekonomist arkadaşımız, Batman’da yüzde 60 oranında kişinin rahat geçim sağladığını ve bunların para derdi olmadığını söylerken, yüzde 15’inin memur ve memur-işçi emeklisi olduğunu, geri kalan yüzde 25’in ise gerçekten yoksul olduğunu belirtiyordu.

Sadece bunu kendi gözümüzle de görmek mümkün.

Bunca sıkıntıya rağmen yukarıda belirttiğimiz lokanta, restoran, cafe gibi yerlerde yer bulunmazken buraya gelenler dilediği şekilde para harcayıp kimseyi takmıyorlar. Parası olana kimsenin karışmaya hakkı yok. Elbette dileyen, dilediği yaşamı sürdürür ama ilimizdeki bu dengesizlik zaman zaman olaylara neden oluyor.

Örneğin Batman’da bir manavdan sebze çalan da var, fırınların önünde birikip verilecek bedava bir ekmeği sabahtan akşama kadar da bekleyen var. Hatta, yol kenarına oturup kucağındaki çocuğu gösterip “Allah rızası için bu çocuğa süt parası verin” diye yalvaranlar da var.

Bu nedenle Batman çelişkiler içinde olan bir şehir ve ne yazık ki, ortası yok.

Ya zengini çok zengin, ya da fakiri çok fakir. Evet, bunları görüyor ve yaşıyoruz ama dengeler eşit olmadığı için hem aileler içinde, hem de bu ailelerin fertleri arasında sorun yaşanıyor. 5 yıl öncesine göre her şeyin tam 10 kat arttığı bir sistemde düşük ücretlilerin ayakta kalması gerçekten zor. 50 lira olan bir kuşbaşı bugün 500 liraya satılırken, bir yemek, bir pilav karşılığı olarak 400-450 lira istenirken, bir kahve veya kapuçino için 150 lira talep edilirken ve bu paraları insanlar çok rahat bulup harcarken, bunu bulamayanlar tabi ki, sorun yaşatacak ve olayların yaşanmasına kapı açacak.

Çoğumuz pahalılıktan şikâyet ediyoruz değil mi?

Evet ediyoruz ama, harcanan bu paralara baktığımızda da kendi kendimize şaşırıyoruz. Bildiğimiz yerli ve 3 harfli marketlere gittiğinizde insanların mallara saldırdığını görüyorsunuz, kasaplar öyle, balıkçılar öyle, manavlar öyle, çerezciler öyle.

Peki bunlar bu parayı nereden bulup da rahat rahat harcıyorlar? Demek varki, harcanıyor. Bütün bunları yaşarken, bir mağazaya veya lokanta, cafe ve de pastaneye bir vergi memuru denetime gitti mi, herkes feryat ediyor ve vergicilerin kendilerini rahat bırakmadığını söylüyor.

Bunlar belki kendilerine göre haklılar ama ben vicdanen diyorum ki; Batman vergi cennetidir ve kimse vermesi gereken verginin yüzde 20’sini bile vermiyor.

Onun için herkes dikkat etmeli ve harcamalarıyla, tavırlarıyla, gittiği mekanlarıyla ne yaptığını bilmeli, yoksa gün gelir bir vergi denetiminde harcanan paraların hepsinin hesabı sorulur ve her şey ortaya çıkar.

Hoşça kalınız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ