Modern yaşamın getirdiği alışkanlıkların çocukları sessizce ama ciddi biçimde etkilediğini belirten Hoşer, obezitenin sadece fiziksel bir sorun değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal etkileri olan bir tehdit olduğuna dikkat çekti.
SADECE KİLO SORUNU DEĞİL, GELECEK SORUNUDUR
Hoşer, çocukların dışarıda oynamak yerine ekran başında zaman geçirdiği bir dönemde, sağlıklı gelişimlerinin risk altına girdiğini belirterek şunları söyledi: “Çocukluk çağı obezitesi sadece fazla kilodan ibaret değil. Fiziksel gelişimden ruh sağlığına, okul başarısından sosyal ilişkilere kadar birçok alanda gölge yaratıyor. ‘Çocuk büyürken kilo verir’ düşüncesi çok tehlikeli. Araştırmalar gösteriyor ki, obez çocukların %70’i erişkinlikte de obez kalıyor.”
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ VERİLERİ KAYGI VERİCİ
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 5-19 yaş arasındaki çocuk ve ergenlerde obezite oranı son 40 yılda 10 kat arttı. Türkiye’de de kentleşme, hazır gıdaya yönelim ve ekran bağımlılığı gibi etkenler çocukların sağlığını tehdit ediyor.
ÇOCUĞUN TABAĞINA RENK GELMELİ
Diyetisyen Hoşer, çocuklara sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırırken kısıtlama ve yasaklar yerine doğru seçimleri öğretmenin önemine dikkat çekti. Hoşer’in önerileri şöyle:
Ana öğünlerde protein, sebze, tam tahıl ve sağlıklı yağ dengesi sağlanmalı.
Renkli tabaklar hazırlayarak sebze-meyve tüketimi teşvik edilmeli.
Şekerli içecekler yerine su, ayran ya da şekersiz komposto önerilmeli.
Kahvaltı atlanmamalı, çünkü zihinsel gelişim için kritik öneme sahip.
Paketli ürünler sınırlandırılarak doğal ve ev yapımı yiyecekler tercih edilmeli.
HAREKET, BEDEN KADAR RUHU DA KORUR
Günde en az 60 dakika orta şiddette fiziksel aktivitenin önemine değinen Hoşer, aileleri çocuklarla birlikte yürüyüş, spor ve açık hava etkinliklerine katılmaya davet etti. Ekran süresinin ise okul dışı zamanlarda 2 saati geçmemesi gerektiğini söyledi.
SORUMLULUK SADECE ÇOCUĞUN DEĞİL, HEPİMİZİN
Obeziteyle mücadelede sadece çocuğun değil; ailenin, okulun ve toplumun da aktif rol oynaması gerektiğini ifade eden Hoşer, ebeveynlerin rol model olması gerektiğini vurguladı. Okullarda sağlıklı kantinlerin ve spor etkinliklerinin yaygınlaştırılmasının önemine dikkat çekti.
SAĞLIKLI NESİLLER İÇİN ÖNCE BİZ DEĞİŞMELİYİZ
Diyetisyen Nezan Hoşer, sözlerini şu cümleyle tamamladı: “Çocuklarımıza bedenlerini sevmeyi, hareket etmeyi ve dengeli beslenmeyi öğretmek; geleceğe yapılabilecek en büyük yatırımdır. Sessiz bir tehdit olan obeziteye karşı, bilinçli tercihlerle birlikte mücadele edebiliriz.”