Multipl Skleroz (MS), kişiden kişiye farklılık gösteren, merkezi sinir sistemini etkileyen kronik ve otoimmün bir hastalık. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, MS’in seyrinden, erken teşhisin önemine, tedavi seçeneklerinden yaşam tarzı önerilerine kadar kapsamlı bilgiler verdi.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ SİNİR HÜCRELERİNE SALDIRIYOR
MS’in bağışıklık sisteminin sinir hücrelerini çevreleyen miyelin kılıfına saldırmasıyla ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Tarlacı, “Miyelin kaybı sinir iletimini bozarak zamanla sinir liflerine de zarar verebilir. Bu durum; görme kaybı, kas güçsüzlüğü, denge bozukluğu, uyuşma, yorgunluk gibi nörolojik belirtilere yol açabilir.” dedi.
MS’İN BELİRTİLERİ VE TÜRLERİ DEĞİŞKENLİK GÖSTERİYOR
Prof. Dr. Tarlacı, MS’in seyrinin her bireyde farklı olduğunu vurguladı:
En sık görülen formu ataklarla seyreden MS (relapsing-remitting MS) olup, belirtiler alevlenme ve düzelme dönemleriyle kendini gösteriyor.
İkincil ilerleyici MS türü, zamanla kalıcı nörolojik bozulmaların arttığı bir forma dönüşebiliyor.
Daha nadir görülen primer progresif MS tipinde ise belirtiler baştan itibaren sürekli ve yavaş ilerliyor.
ERKEN TEŞHİS KALICI HASARI ÖNLEYEBİLİR
Erken tanının, MS’in uzun vadeli etkilerini azaltmak açısından kritik olduğunun altını çizen Prof. Dr. Tarlacı, “Hastalığın aktif inflamatuvar döneminde yapılan müdahaleler, sinir sistemi üzerinde oluşabilecek kalıcı hasarın önüne geçebilir.” diye konuştu.
MODERN TEDAVİLER YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRIYOR
MS’in kesin bir tedavisi olmasa da hastalığın kontrol altına alınabildiğini belirten Tarlacı, erken dönemde başlanan immünomodülatör tedavilerin hem atak sıklığını azaltabileceğini hem de ilerleyişi yavaşlatabileceğini söyledi.“Geç kalınırsa sinir sistemi hasarı kalıcı olabilir, bu da tam geri dönüşü olmayan bilişsel ve fiziksel kayıplara yol açabilir” ifadelerini kullandı.
BESLENMEDE AKDENİZ DİYETİ ÖNERİLİYOR
MS için özel bir tedavi diyeti olmadığını belirten Tarlacı, bağışıklık sistemini destekleyen ve iltihap azaltıcı özellikteki Akdeniz diyetinin tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
Zeytinyağı, sebze, meyve, balık ve tam tahıllar ön planda olmalı,
Doymuş yağ ve işlenmiş gıdalardan uzak durulmalı,
Omega-3 yağ asitleri artırılmalı,
D vitamini eksikliği varsa doktor kontrolünde takviye alınmalı.Ketojenik ve glutensiz diyetlerin etkisine dair çalışmalar ise henüz kesin sonuç vermedi.
EGZERSİZ VE UYKUYA ÖZEN GÖSTERİLMELİ
Yorgunluğun MS hastalarında yaygın bir sorun olduğunu belirten Tarlacı, “Kaliteli ve kesintisiz gece uykusu sağlanmalı. Gündüz uyumak yerine gece uykusuna odaklanılmalı.” dedi.Egzersizin de artık önerilen bir yöntem olduğunu ifade eden Tarlacı, şunları kaydetti:
Hafif-orta şiddette aerobik egzersizler (yürüyüş, yüzme, bisiklet) tavsiye ediliyor.
Egzersizler kişiye özel ve aşırı yorgunluk yaratmayacak şekilde düzenlenmeli.
Vücut ısısının artışı semptomları kötüleştirebileceği için serin ortamlar tercih edilmeli.
PSİKOLOJİK DESTEK, MS YÖNETİMİNDE TEMEL UNSUR
MS’in sadece nörolojik değil, psikolojik etkileri de olduğunu vurgulayan Tarlacı, “Stres, MS ataklarını tetikleyebilir veya semptomları şiddetlendirebilir. Meditasyon, yoga ve stres azaltıcı teknikler fayda sağlar.” diye konuştu.Ayrıca, psikoterapi ve destek grupları, MS hastalarının yalnız olmadıklarını hissetmelerini sağlarken, duygusal yükü hafifletir, içsel dayanıklılığı artırır.
“MS KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ BİR YAŞAM PLANI İLE YÖNETİLEBİLİR”
Sonuç olarak MS’in kesin tedavisi olmasa da kişiye özel planlanan tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle kontrol altına alınabileceğini söyleyen Tarlacı, şu ifadeyle sözlerini tamamladı: “Disiplinli bir yaşam tarzı, düzenli tedavi ve psikolojik destekle MS hastaları hem bağımsızlıklarını koruyabilir hem de yaşam kalitelerini sürdürebilir.”