10. Yargı Paketi, ekonomideki sorunlar, infaz düzenlemeleri, Kürt meselesi ve Gazze'deki soykırım konularında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
HÜDA PAR Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, Genel İdare Kurulu üyesi Mahmut Şahin, Bursa İl Başkanı Zeki Aras ve beraberindeki heyetle, Bursa'da STK temsilcileri ve iş adamları ile bir araya geldi.
Merkez Yıldırım ilçesinde bulunan özel bir kafede gerçekleşen programa birçok STK temsilcisi ve iş adamı katılım gösterdi.
Bursa İl Başkanı Zeki Aras'ın selamlama konuşmasının ardından söz alan HÜDA PAR Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, 10'ncu yargı paketi, ekonomideki sıkıntılar, fesih süreci, Kürt meselesi, Gazze'deki soykırıma dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Meclis'e bugün gelmesi beklenen 10. Yargı Paketi'ne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ramanlı, "Türkiye'de o kadar çok suç işleyen, yargılanan mahkum olan kişi var. Cezaevlerinde fiilen 350 bin üzerinde tutuklu ve hükümlü var. Bu sayı kapasitenin üzerinde bir sayıdır. Covid yasası birçok kesimin gündemindedir. Bir yandan suçlular artıyor, suçun cezası olmuyor. Cezasızlık algısı var. İnsanlar suç işlemekten vazgeçmiyor. Toplum bu şekilde mağdur ve huzursuz oluyor. Diğer yandan da infaz düzenlemeleriyle kanunlar çıkartılıp cezaevleri boşaltılıyor. Kendi içinde bir kısır döngüye dönüşüyor. Ne af düzenlemesi çıkararak suçla mücadele edilir. Ne de mevcut ağır aksak eşitsiz adil olmayan infaz düzenlemeleri ve kanunlarla suçu önleyebiliriz. Esas yapmamız gereken sosyal adaleti tesis etmektir." dedi.
“FAİZ BEREKETİ GÖTÜRÜYOR”
Ekonomideki sıkıntılar sosyal adaleti ciddi anlamda bozduğunu vurgulayan Ramanlı, "Kapitalist ekonomik küresel sistemin bir parçası olan ülkemizde bunu ne kadar başaracağımızı doğrusu emin değiliz. Sürekli borçlanan geliri giderine yetmeyen bir kamu bütçesiyle yönetiliyoruz. Bu sürekli borcumuzu artırıyor ve faiz ödemeye mecbur bırakıyor. Faiz alan ve faiz vermeye başladık mı bereket de kalmıyor. Bu kısır döngüden kurtulmamız gerekiyor. Bunun için kamu açısından ciddi bir mali disiplin ve tasarruf gereklidir." diye belirtti.
“SİYASET ZEMİNİNDE KONUŞMALIYIZ”
Örgüttün feshi, silahların bırakılması, sürecine dair izlenimlerini aktaran Ramanlı, "Kürt meselesinin artık sivil siyaset zemininde konuşulması süreci var. Belli aşamalar kaydedildi. Memnuniyetle takip ediyoruz. Bu şekilde devam ederse Kürt meselesini terör, şiddet ve bölünme parantezinin dışında konuşabiliriz. Ülkemizin en can yakıcı meselesini kan akmadan, insanlarımızın canına mal olmadan ve ekonomik olarak bize çok ciddi yük getirmeden medeni bir biçimde TBMM çatısı altında bir araya gelerek çözebiliriz. Sorunlarımız ne kadar büyük olursa olsun, bizi yasadışılığa, gayrimeşruluğa, silaha ve şiddete yönlendirmemelidir. Bu bilinçle hareket etmemiz gerekiyor. Sorunlarımız kronikleştiğinde ve o sorunlar artık çözülemeyecek hal aldığında dostlarımız olduğu kadar düşmanlarımız da var. Yer yer düşmanlarımız dostlarımızdan daha fazladır. Düşmanlarımıza bu fırsatı vermeden, ekmeklerine yağ sürmeden kendi meselelerimizi adil bir düzlemde hal edelim. Bunun dışındaki çözümler de bugüne kadar bize çözüm getirmedi. Adı çözümdü, ama kendisi çözümsüzlüktü. İnşallah bu meseleyi suhuletle, barış içinde, empati kurarak çözebiliriz." şeklinde konuştu.
“BU MESELE SİYASİ RANTA KURBAN EDİLEMEZ”
Filistin ve Gazze'de işlerin çok daha kötüye gittiğine dikkati çeken Ramanlı, "Sadece çatışmaların olduğu yerler değil, diğer bölgelerde de açlık, susuzluk ve güvensizlik hâkimdir. Çocuk, kadın, erkek, yaşlı demeden hepimizin gözü önünde canlı yayınlarda soykırıma uğruyor. siyonist barbar çeteye karşı da dünya ve İslam alemi sessizdir. Bizler de sadece çaresiz bakıyoruz. Bir şeyler yapmamız gerektiğini biliyoruz. Bir şeyler yapılabiliyor olmalı, bu iş çözümsüz değil buna inanıyoruz. Herkes birbirine bakıyor. Bu mesele iç siyaset malzemesi yapılacak bir mesele değildir. Vatandaşlarımızın kahir ekseriyetinin gönlü Filistin'den yanadır." diye konuştu.
Program; katılımcıların soru, görüş ve taleplerine Milletvekili Ramanlı'nın cevap vermesiyle son buldu.