<div>Kimi hamuru yoğuruyor, kimi açıyor, kimi pişiriyor… Çünkü evlerde, işyerlerinde sabah kahvaltısına yetişmesi gereken ekmekler var.</div> <div>Mahalle aralarında kurdukları küçük tandırlarda ikişer üçer birleşen kadınlar, hem işlerini kolaylaştırıyor hem de birbirine güç veriyor. Kimi tandıra ekmek sürerken, kimi çıkan ekmekleri sıralıyor. Bu dayanışma, sadece ekmeğin değil, dostluğun da mayasını yoğuruyor.</div> <div></div> <div>Yaptıkları ekmekler ise mahallede büyük ilgi görüyor. Vatandaşlar, tandırın dumanı tüterken çıkan sıcak ekmeğin tadına doyamıyor. “Maşallah, ekmeklerimiz çok güzel oluyor, herkes beğeniyor” diyor kadınlar.</div> <div>Bu emekle birlikte ev ekonomisine de katkı sağlıyorlar. Çocuklarının rızkını, evlerinin ihtiyacını, sabahın erken saatlerinde yoğurdukları hamurla kazanıyorlar. Onlar için tandır, sadece ekmek pişen bir yer değil, alın teriyle yoğrulan helal lokmanın simgesi.</div> <div></div> <h4><strong>Ellerinde hamur, gözlerinde umut var. Biri şöyle anlatıyor:</strong></h4> <div>“Gün doğmadan kalkıyoruz. Hamuru yoğuruyoruz, tandırı yakıyoruz. Sabah kahvaltısına yetiştirmemiz gereken ekmekler oluyor.”</div> <div>Başka biri söze giriyor: “Üç kişi birleşiyoruz. Biri açıyor, biri pişiriyor, biri topluyor. Böylece hem işimiz kolaylaşıyor hem de muhabbet ediyoruz.”</div> <div></div> <div>Ekmeklerin kokusu sokağa yayılıyor. Vatandaşlar tandırın yolunu tutuyor.</div> <div>“Maşallah, ekmeklerimiz çok beğeniliyor. Alan bir daha geliyor. Tandır ekmeği sofrada başka oluyor.”</div> <div> </div> <div>Onlar için tandır, sadece ateşin ve hamurun buluştuğu yer değil. Alın terinin, sabrın ve paylaşmanın sembolü.</div> <div>“Emeğimizin karşılığını alınca yorgunluğumuzu unutuyoruz. Ekmeğimizin buharında alın terimiz var.”</div> <div>Mahallelinin de dediği gibi: “Ekmek tandırda ayrı bir güzel.”</div> <div></div>