<div>Gündemimizde çözüm sürecinin yeniden konuşulmaya başlanması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni anayasa çağrısı, halkının talepleri vardı. Şansi, hem devletin hem halkın geldiği noktayı, geçmişle bugün arasındaki farkları ve geleceğe dair umutlarını açık yüreklilikle paylaştı.</div> <h3><strong>ATEŞ ÇEMBERİNDEN UMUDA...</strong></h3> <div>Şansi, göreve geldiği dönemde bölgedeki genel havayı şu sözlerle özetliyor: “8 ay önce göreve geldiğimizde ciddi bir tedirginlik ve belirsizlik vardı. Suriye’den gelen tehditler, iç savaşın Türkiye’ye sıçrama ihtimali, bölgede herkesin yüreğini ağzına getiriyordu. Ama Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye, bu ateş çemberinin ortasında istikrar adası olmayı başardı. Cumhurbaşkanımızın grup toplantısında yaptığı o dua hâlâ kulaklarımda: ‘Ey Türkleri, Kürtleri ve Arapları kardeş kılan Rabbim, bir daha kardeş olursak Selahaddin’e tanınan özgü gibi Kudüs’ü fethedecek bir millet oluruz.’”</div> <div>Suriye’deki gelişmelere de dikkat çeken Şansi, El Şara yönetimi ile Mazlum Abdi arasında yapılan anlaşmaya da vurgu yaparak, barışın sadece Türkiye değil tüm bölge halkları için bir umut kaynağı olduğunu söylüyor.</div> <div></div> <h3><strong>HALKLA ŞEFFAF VE DOĞRUDAN İLETİŞİM ÖN PLANDA</strong></h3> <div>Çözüm sürecine dair kamuoyunun merak ettiği “süreç nasıl ilerliyor” sorusuna Şansi şu şekilde yanıt veriyor: “Süreç, hem üst düzeydeki temaslarla hem de kamuoyuyla kurulan açık iletişimle yürütülüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız ile MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli arasında bu konuda güçlü bir uyum söz konusu. Aleni açıklamaların ötesinde, toplumun farklı kesimlerinin görüşleri de dikkate alınarak hazırlıklar titizlikle sürdürülüyor.”</div> <div>Teknolojik gelişmelerin, yasa dışı yapıların hareket alanını daralttığını ifade eden Şansi, geleneksel örgütlenme biçimlerinin artık etkisini kaybettiğini ve toplumun bu yapılara destek vermediğini vurguluyor. Sürecin halkın beklenti ve talepleri doğrultusunda yürütüldüğünün altını çiziyor.</div> <div></div> <h3><strong>HALKIN GÖNLÜ BARIŞTAN YANA</strong></h3> <div>Bölgede halkın çözüm sürecine bakışının oldukça net olduğunu ifade eden Şansi, şu çarpıcı rakamları paylaşıyor: “Halkın %90’ı bu süreci destekliyor. Artık kimse kan dökülmesini istemiyor. Özellikle hendek olaylarından sonra dağa katılımlar neredeyse sıfırlandı. Diyarbakır annelerinin onurlu duruşu da bunu gösteriyor. Örgüt hem eleman hem alan bulmakta zorlanıyor.”</div> <div>Geçmişte yaşanan fırsatların değerlendirilmemesinden dolayı duyduğu üzüntüyü de dile getiren Şansi, özellikle Özal ve Bitlis dönemlerinde olduğu gibi 2013-2015 yıllarında da çözüme yaklaşılmasına rağmen engellerin devreye girdiğini söylüyor. Bugün ise sürecin daha dikkatli ve temkinli yürütüldüğünü ifade ediyor.</div> <h3><strong>YENİ ANAYASA, BARIŞIN YOL HARİTASI OLABİLİR</strong></h3> <div>Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son dönemde yeniden dillendirdiği yeni anayasa vurgusunu da çözüm süreciyle bağlantılı ele alan Şansi şunları söylüyor: “Yeni anayasa zaten AK Parti’nin kuruluş felsefesinde vardı. Bu metin aslında büyük oranda hazır. Daha önce CHP, MHP ve DEM Parti’nin üzerinde uzlaştığı maddeler vardı. Belki Kürtçe’nin ikinci resmi dil olması gibi konular da gündeme gelebilir, bilemem. Ama şundan eminim: Ne olursa olsun bu topraklarda artık kan dökülmemeli.”</div> <h3><strong>TERÖRSÜZ BİR TÜRKİYE, ORTADOĞU’YA UMUT OLUR</strong></h3> <div>Çözüm sürecinin sadece Türkiye’yi değil, bölgeyi de etkileyeceğini vurgulayan Hüseyin Şansi, “Terörden arınmış bir Türkiye, özel sektör için cazip hale gelir. Bütçe silaha değil, hizmete ayrılır. İnşallah bu süreç Filistin’in kurtuluşuna bile vesile olur. Halk artık kardeşlik istiyor. Biz de bu kardeşliğin önünü açmak için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.</div>