SON DAKİKA
hava
Advert
Google News

“Kürtler bağırdı” duydunuz mu?

Son Güncelleme :

2018-05-07 00:01:45

“Ben hıçkırırken sen nasıl uyuyorsun? ‘’ diye

 


soruyor düşünür. Gündelik hıçkırık değil bahsettiği,

 


ezeli ve belki de ebedi. Tuzu kurular uyurken, içten

 


içe ağlaşanların yaşadığı topraklarda doğdum ben;

 


kendi hıçkırığından utandığı için göz pınarlarında

 


biriken nemli suyu içine akıtanların yurdunda, nesilden

 


nesle devam eden feragat mabedinde. Özverinin

 


libas diye giyildiği toprak sokaklarda büyüdüm,

 


eline çekiç alanın çarmıh kurduğu sokaklarda.

 


Tütün kıymak için sabırla bekleyen şu amca,

 


Anadolu’nun daimi çilekeşi. Taş dibeğe buğday yatıran

 


şu abla, az önce emzirdi memleketini. Ninem, o

 


cennetlik kadın, babam sanarak sarıldı bana yıllarca.

 


Matuh olduğundan değil, çağlardı sevgisi rahmetlinin,

 


kafa karışıklığı ondandı. Kabuğunu çatlatır gibi

 


doğmak zorundaydınız bu topraklarda. Tespih çeker

 


gibi cefa göğüslemenin lafı dahi edilmezdi. Ve insanı

 


sevmek öğretilmezdi, insanı severek doğulurdu.

 


Bu yüzden, her umudu kucaklamak, gelenekten

 


önce genetiktir burada. Affedici olmak ise, çamura

 


değnek saplamak kadar eğlencelidir. Burası öyle bir

 


diyardır ki, bir adım atana üç adım gitmek, büyük

 


baba masalı kadar kıymetlidir. El uzatanı karşılıksız

 


koymaz nasırlı eller. O nasırlı ellerin her bir parmağı,

 


çoban kavalı oluverir bir anda, zerre kadar kardeşlik

 


huzmesi görürse.

 


Şimdi dostlarım, yurttaşlarım, kardeşlerim soruyorum

 


sizlere; Kürt halkının en kritik dönemlerde

 


huzura olan katkısını yadsıyabilir misiniz? Dahası bu

 


halkın sağduyusundan şüphe edebilir misiniz? 16

 


Nisan bunun ispatı değil miydi? İnanın bana, yeni

 


dikilmiş bir kavak fidesi kadar tazelendi Kürt kardeşlerinizin

 


hafızası o akşam. Yalvarırım heba etmeyin

 


bunu.

 


Ve de korkmayın bu gücenmiş halka omuz vermekten.

 


Göreceksiniz ki, aşınmış derilerini çıkarmaya

 


dünden razılar. ‘’ Saadeti milyarlarca yıldan beri

 


el yordamıyla arayan milyarlarca uzviyet ‘’ diyor

 


mütefekkir; ana rahmine düştüğünden beri kardeş

 


selamına özlem duyan bu halka vefayı çok görmeyin.

 


‘’ El eli yıkar, el döner yüzü yıkar ‘’ demiş büyüklerimiz;

 


arınmak için uzatın elinizi, arınmak ve

 


dudaklarda gül açtırmak için.

 


Böyle bakar insan vicdani ve ahlakı böyle yol

 


alabilir insan aklı ve düşüncesi böyle konuşur insan

 


yüreği ve dilli. Eğer kör, sağır ve dilsiz değilseniz bu

 


referandumda Kürtlerin yürekten haykırışını duyarsınız

 


ve gerçektende bu ülke için dertliyseniz eğer

 


Kürtlerin yüreğine dokunursunuz.

 


Çok şey istemiyor Kürtler, sadece siz nasıl yaşıyorsanız

 


öyle yaşamak istiyorlar…

 


Siz nasıl sesleniyorsanız çocuklarınıza öyle seslenmek

 


istiyorlar

 


Kendi dillerinde, kendi inançlarında ve kendi

 


umutların da yaşamak istiyor Kürtler…

 


Kimseye acı çektirmeden ama acıda çekmek istemiyor

 


artık,

 


“Şiddete hayır diyor” Kürtler ama “aşağılanmaya

 


da hayır diyor” Kürtler…

 


“Bizim ülkemiz” diyor tüm Türkiye’ye, “hepimizin

 


ülkesi” diyor Kürtler

 


Bu referandumda bunu en yüksek sesle bağırdı

 


Kürtler

 


Duydunuz umarım

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

DİĞER YAZILARI