Rüşvetin belgesi, şahidi, görüntüsü olmaz…
Alınması ile ilgili müthiş yöntemler vardır.
Almayan çok ama birkaç kişi bile bunların adını kirletmeye yetiyor.
Dün bir özel kurumda rastla(ma)dığım ilginç bir çeşidi de şöyle; görevli imzadan önce dosya ve belge sahibini çağırır.
Boş bir blok not sayfası uzatır.
Abuzittin denen adamımız boş kağıdın ne olduğunu sorar, sabah soğan yiyen ve ağzı kokan göbekli görevli, içinden geçeni belirtmesini ister adamımızdan.
Abuzittin’in içinden şunlar geçmektedir:
“Sevgili görevli bey, harç adı altında mukaddes büyüklerimizin aldığı haraçlar yetmedi mi? canımı mı istiyorsunuz artık? Gözlerinizden öper selam ederim…”
Daha gerçekçi olan işi acele olanın içinden ise elli TL geçer, görevli bey o kadar seridir ki, işi acele olanın dosyanın kapağının altına koyduğu elli TL çoktan buharlaşır.
İşi acele olan hemencecik çıkıverir işine doğru gider.
“Rüşvet haramdır” diyen Abuzittin ise rüşvetin nasıl verildiğinin ince detaylarını düşünür ve o para alışverişinin hayreti içindedir.
Tabii bunlar tamamen “Görmedim, duymadım, konuşmadım ama yazdım” diye iğneleyen ve bazen çuvaldızlayan yazarın kaleminden çıkma fantazilerdir.
Yazıda geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür!