Ekmen, bütçenin milletten yana olmadığını belirterek, emekli, asgari ücretli, çiftçi ve gençlerin bu bütçede görmezden gelindiğini söyledi.
Bütçenin bir tercih belgesi olduğunu vurgulayan Ekmen, faiz ödemelerine ayrılan kaynağın sosyal harcamaları gölgede bıraktığını ifade etti. Faize ayrılan tutarın sanayiye ayrılan bütçenin 15 katı olduğuna dikkat çeken Ekmen, “Toplanan vergiler üreticiye, çiftçiye, emekliye değil; faiz lobilerine akıyor” dedi.
Kira ve enflasyon artışlarının vatandaşın belini büktüğünü belirten Ekmen, emekli ve asgari ücretlinin gelirinin büyük kısmını kiraya vermek zorunda kaldığını söyledi. Kur Korumalı Mevduat uygulamasını “tarihin en büyük servet transferi” olarak nitelendiren Ekmen, bu kaynağın bilinçli şekilde bir avuç zengine aktarıldığını savundu.
Tarım, eğitim, sağlık ve sosyal politikalara ayrılan payların yetersiz olduğunu dile getiren Ekmen, okullarda temel ihtiyaçların veliler tarafından karşılandığını, sağlık sisteminde ise personel yetersizliği ve randevu krizlerinin derinleştiğini ifade etti.
Konuşmasının sonunda Ekmen, Türkiye’nin yeniden adil, öngörülebilir ve kapsayıcı bir ekonomik düzene kavuşması için hukuk, liyakat ve üretim odaklı bir yönetime ihtiyaç olduğunu belirterek, “Bu bütçe akıldan, bilimden ve adaletten uzak bir bütçedir” dedi.
