LEMUR'LAR GERÇEKTEN FARKLI HAYVANLAR

LEMUR'LAR GERÇEKTEN FARKLI HAYVANLAR

Dünyada sadece Madagaskarda olan ve maymun soyundan geldiğine inanılan Lemur denilen hayvanları görmek için özel olarak koruma altına alınmış olan binlerce dönümlük alana gidiyoruz.

Çok fazla yürümeden rehberimiz Lemurları göstermeye başlıyor.

Gerçekten de ilginç hayvanlar, renk renk olanları var, uzun ve renkli kuyruklarıyla o daldan, diğer dala atlıyorlar. Onlara dokunmanın tehlikeli olduğunu ve her an için ısırabileceklerini söylüyorlar ama hiç bir şeyden korkmayan biz Türkler yine de dokunup sevdik. Bunları yurt dışına çıkarmanın suçu büyük, bununla birlikte bir kaç endemik bitkiyi kaçırmak da ağır suça giriyor.

Lemur'lara bakıcıları düzenli olarak yiyecek bırakıyorlar ama bu hayvanlar muzu çok seviyorlar, onun için bizde onlarla yakınlaşmak için muz verdik. Lemur'lar suya ihtiyaç duymuyor ve içmiyorlar. Su ihtiyaçlarını da yedikleri ağaç yapraklarından karşılıyorlar.

HEDİYELİK EŞYA ALIYORUZ

Lemur'lara fazlasıyla zaman ayırdıktan sonra devlete ait mağazadan Lemur'larla ilgili hediyelik eşyalara bakıyoruz. Bunları görüp torunları almamak olur mu? Lemur'un bire bir ölçüsünde oyuncak, tişörtler, kupalar ve madenden yapılmış Lemurları da aldıktan sonra alandan ayrılıp otelimize dönüyoruz.

A

SABAHLARI ÇOK KALABALIK...

İnsanlar yoksul oldukları için ve ulaşım paraları olmadığından gidecekleri yerlere yürüyerek gidiyorlar. Bisikleti olanlar iyi, motosikleti olanlar zengin, çek-çek arabaları olanlar işçi, inekli kağnı arabaları olanlar varlıklı, otomobilleri olanlar ise süper zengin kabul ediliyor.

Çoğu çek-çekçi ağır eşya taşıyor ama ayağına giyecek ayakkabı olmadığından yalınayak iş yapıyorlar.

Başkentin bir kısmı hariç kenar mahallelerde elektrik olmadığından gün ağardığında insanlar kalkıyor, gün batımında da evlerine gidiyorlar. Sabahın erken saatlerinde sokaklar ve caddeler o kadar yoğun ki, yürümek ve trafiğe çıkmak sıkıntılı oluyor ama buna rağmen hayat devam ediyor. İnsanlar farklı farklı iş yapıyorlar. Dükkanlar genellikle 2-3 metrekareden oluşuyor ve hepsi de derme-çatma. Bu dükkanlarda aklınıza gelen her türlü gıda açıkta satılıyor. Berberler, pilavcılar, kasaplar, hırdavatçılar, tamirciler ve diğer meslekleri yapanlar aynı yerlerde ve yan yana dükkanlarda iş yapıyor.

TURİSTSENİZ SİZE YOLUNACAK KAZ GİBİ BAKIYORLAR!

Madagaskarda ten rengimiz beyaz olunca turist olduğumuzu hemen anlıyorlar ve satmak istedikleri şeyleri normal fiyatından 3-4 kat fazlasını istiyorlar. Örneğin dünyanın en iyi Vanilyası, Karabiberi, Tarçın ve Safran'ı burada yetişiyor. Tanıdıklar, bu ülkeye gitmeden önce sipariş verdiklerinden bir pazara tek başıma gittim ama satıcılar beni adeta ablukaya aldı. Vanilyanın kilosunu sorduğumda Türk parası karşılığı olarak 1.500 lira istediler. Sıkı pazarlıktan sonra yukarıda saydıklarımın hepsinin kilosunu 500 TL.'ye almayı başardım. Gurup arkadaşlarım aynı şeyleri kilosunu 1.000 ve 1.200 TL'ye aldılar!

KAĞNI ARABALARI İYİ İŞ YAPIYOR

Dana ve İneklerin çektiği kağnı arabaları ağır yükleri taşımada kullanılıyor. İnsan da taşıyan bu arabalardan hayvanlar bildiğimiz büyükbaşlardan biraz farklı. Hörgüçlü olan bu hayvanları ben ilk kez burada gördüm. Örneğin bu ülkede aynı işi görecek at veya eşeğe rastlamadım.

A

BENZİN VE MAZOT'UN FİYATI BİZİMLE AYNI

Para değerinin çok düşük olduğu bu ülkede benzinin litresi 4.700, Mazotun litresi de 50.60 Aliary'ye satılıyor. Biz para hesabı yaparken hep sondaki 2 sıfırı silip o eşyanın değerini buluyorduk. Yani benzinin litresi 47, mazotun litresi de 50.6 Tl'ye geliyordu ve bu rakamlar yoksul ülke için oldukça yüksekti.

A

EVLER BELGESELLERDE GÖRDÜKLERİMİZDEN DAHA KÖTÜYDÜ

Özellikle kenar mahallelerde köylerde yaşamak oldukça zor. Elektriği, suyu olmayan bu yerleşkelerde evlerin toplam metrekaresi 5-6 civarıdır. 4-5 kişilik ailelerin hepsi küçücük bir yatakta birlikte yatıyorlar. Tuvalet yok, mutfak ise yanda 1-2 metrekarelik yer ve fazla eşyalar buraya konuluyor. Akşam saatlerinde ise insanlar yemek yapmak için kulübelerin dışında ateş yakıp ocağa koydukları tencerede genellikle pirinç pişirip elleriyle yiyorlar.

Yatacak, barınacak yer sorunu her aile için geçerli. Aile planlamasını bilmediklerinden her kadının 3-5 çocuğu var ve bu çocuklar gündüzleri çırılçıplak geziyorlar.

a

ANTANANARİVO'NUN NÜFUSU

3 MİLYON

Başkentin 3 milyonluk nüfusa sahip olması büyük sorunlar doğuruyor. Ulaşım araçları olmadığından sabahın erken saatlerinden itibaren insanlar sokak ve caddelere dökülüp gidecekleri yere gidiyorlar. Bunlara okullara gidecek olan öğrencileri de katarsan kalabalığı siz tahmin edin. Fransız sömürgesi olduğu için okullarda Fransızca öğretilmesine karşılık bu ülkedeki okur-yazar oranının yüzde 30 dolayında olduğu açıklandı.

YARIN: ASKER VE POLİS OLMAK İÇİN 10 BİN DOLAR RÜŞVET VERMEK GEREKİYOR.

- MADAGASKARIN ELEKTRİĞİ BATMANDAN.

- ÇAMAŞIRLAR NEHİRDE YIKANIP GÜNEŞ ALAN YERLERDE KURUTULUYOR.

- KIRMIZI TOPRAKLI ÜLKE.

- VE İŞTE DÜKKANLAR.

- DÜKKANLARDA NE SATILIYOR?

- ENDEMİK BİTKİ...

- BÜYÜKBAŞ HAYVAN ÇALMANIN SUÇU ÇOK AĞIR.

- BAŞKENTTEN AYRILIYORUZ.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ