FAİZ VARSA BEREKET OLMAZ, BÜTÇE ADALET ÜRETMİYOR
Ramanlı, bütçede 2 trilyon 741 milyar liranın faiz ödemelerine ayrılmasına dikkat çekti.
Bütçenin bir tercih belgesi olduğunu vurgulayan Ramanlı, 2026 yılında 16 trilyon 216 milyar lira gelir, 18 trilyon 929 milyar lira gider öngörüldüğünü, aradaki farkın ise büyük bir bütçe açığına işaret ettiğini belirtti. Asıl sorunun gelir yetersizliği değil, faiz ve borç merkezli ekonomik anlayış olduğunu ifade etti.
Mevcut sistemin emekliyi, işçiyi, çiftçiyi ve gençleri zorladığını dile getiren Ramanlı, faiz giderlerinin Milli Eğitim bütçesinin 1,4 katı, Sağlık bütçesinin yaklaşık 2 katı, Tarım bütçesinin ise 5 katı olduğunu söyledi. “Bütçe açığı borçlanmayı, borçlanma faizi, faiz ise yoksulluğu büyütüyor” diyen Ramanlı, bu tablonun toplumsal huzuru zedelediğini kaydetti.
Vergi sistemine de değinen Ramanlı, dolaylı vergilerin yüksekliğine dikkat çekerek, “Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalı” çağrısında bulundu.
Konuşmasının sonunda faiz merkezli, üretimden kopuk ekonomik modelin değişmesi gerektiğini vurgulayan Ramanlı, çözümün tasarruf, üretim ve sosyal adalet olduğunu belirterek, “Bütçede adalet yoksa toplumda huzur olmaz. Faiz varsa bereket olmaz” dedi.
