Hormonlu yiyecekler, içecekler, hatta giyecekler ve hatta hatta hormonlu arkadaşlıklar, akrabalıklar ve komşuluklar.
Hormon artık hayatımızın bir parçası oldu.
Hormonsuz bir şey yemiyor ve içmiyoruz.
Hormon, hormon, hormon…
Psikolojimizi bozan hormon kendini iyice alıştırdı ve hissettirdi bize.
Önceki gün bir lokantada arkadaşlarla yemek yiyoruz yan masaya yaşlı bir vatandaş oturdu.
Garsona sipariş verirken gayet sakin ve ciddi bir şekilde “yeğenim hormonlu olsun. Ben hormonsuz yiyememem” deyince, bir arkadaşımız “ben sormadan rahat edemem” deyip yan masaya geçti.
Yaşlı vatandaşlar sohbete başlayan arkadaşımız “neden hormonsuz yemem dediniz, illaki de salatanızı ve hatta yemeğinizi hormonlu istediniz” diye sordu.
Yaşlı vatandaş gayet ciddi idi.
Yedikleri her şeyin hormonlu olmasına alıştığını, tıpkı sigara gibi birden bire temiz ve doğal ürün yediğinde sağlığının hemen bozulabileceğini düşünerek böyle bir talepte bulunduğunu söyledi.
Çok ilginç…
Hani çok sigara içen birinin birden bire sigarayı terk edemediğini duyduk da, hormonlu da birden bire temiz ve doğal ürün yiyemeyeni ilk kez görmüş olduk.