BİZ SAVAŞ İSTEMİYORUZ AMA
- 17-06-2025 16:12
- 17-06-2025 16:18


İran -İsrail savaşı başladığından bu yana Türkiye vatandaşlarını da bir düşünce aldı. Karşılıklı devam eden füze atışlarında iki taraf da birbirlerine zarar verdiklerini iddia ederken bazı yurt dışı bağlantılı haber televizyonlarının Türkiye’nin de bu savaşa çekileceği şeklindeki haberleri kafa karıştırmaya başladı.
Savaş hiç bir zaman tasvip edilen bir eylem değildir. Çünkü savaş sırasında inanılmaz olumsuzluklar yaşanır, kimileri hayatlarını kaybederken, evler yıkılıyor, aileler dağılıyor, binlerce kişi de yaralanıyor. Anlayacağınız aklı başında olan hiç kimse savaş istemez ama, kaçınılmaz ise de devletlerin yapabileceği bir şey kalmaz.
Türkiye tahrik edilmedikçe, üzerine gelinmedikçe, bilinçli olarak bomba atılmadıkça gelişmeleri yakından takip edip önlemlerini alacak. Sadece Türkiye değil, bölgedeki tüm ülkeler aynı şeyleri yapacak.
İran, İsrail'le savaşı başlattıktan sonra vatandaşları için yurt dışına çıkış yasağı uygulamasını başlatıp başlatmadığını bilmiyoruz ama eğer yasak yoksa binlerce kişinin Van üzerinden Türkiye’ye gelebilecekleri tahmin ediliyor. Savaşın şiddetlenmesi halinde tıpkı Suriyelilerin yaptığı gibi İran'lı vatandaşlar da her yöntemi kullanarak canlarını kurtarmak için Türkiye’ye sığınacaklar.
Dileriz ve umarız ki, İran ile İsrail arasında başlayan savaş uzun sürmez ve bir noktada ateşkes ilan edilir. Ancak 40-50 yıldan beri İsrail’in hayali olan Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında ortamı fırsat bulup Türkiye’ye savaş açarsa şartlar değişecek ve bizde savaşa dahil olacağız.
Geçmişte bir komutanın söylediği gibi "her ne kadar füzeler, uçaklar, İHA'lar, SİHA'lar olsa bile zafer süngünün ucundadır" deyiminden yola çıkarak Türkiye karayoluyla İsrail'e girecek ve bu ülkeyi ele geçirmeye çalışacak. Böyle olursa o zaman 3. dünya savaşı başlayacak ve Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin gibi ülkeler savaşa dahil olup belki dünyanın sonunu getirecekler.
Ben şahıs olarak ve Türkiye vatandaşı olarak ülkemin bir savaşa katılmasını istemem, arzu etmem. Ama şartlar bunu gerektiriyor ve Devletimiz buna mecbur bırakılacaksa elbette varımız, yoğumuzla Devletimize destek verip zafere ulaşılması için elimizden geleni yapacağız.
Bölgemizi kapsayan bu savaşın izleri şimdiden görülmeye başlandı. Gaziantep’ten çekilen videolarda İran'dan ateşlenen füzelerin Suriye üzerinden geçerken görüntüleri paylaşılıyor ve görülüyorlar. Bu da savaş çemberinin içinde bulunduğumuzu göstermeye yetiyor.
Allah’ın izniyle hiç arzu etmemekle birlikte savaşa dahil edilmemiz zorlanırsa millet olarak elimizden geldiğince gerekeni yapacak ve sonunda savaştan zaferle çıkacağız.
Türkiye ordusuyla, mühimmatıyla, asker sayısıyla dünyada parmakla gösterilen ülkelerden biridir, bundan dolayı bir endişemiz yok. Üstü müze geleni Allah’ın izniyle ezip geçeriz ama buna rağmen savaş istemediğimizi de ifade etmek istiyorum.
Ama gidişatın hiç iyi olmadığını da hepimiz görüyoruz. Yarın İsrail'in yanında yer alan Müslüman ülkelere saldırı olmayacağı ne malum. Neresinden bakarsanız bakın, çok zorlu ve bilinmez bir sürecin içindeyiz. Devlet büyüklerimiz ve genel Kurmay Başkanımız süreci saniye saniye takip etmektedirler.
Önlem almak, hazır kuvvet beklemek, düşmana karşı uyanık olmak her milletin görevidir. Bizde ülke olarak görevimizi en iyi şekilde yapıyoruz ve de yapacağız.
Allah'tan bu ateşi söndürmesini diliyoruz ve insanların ölmemesini istiyoruz. Yüzyıllardır süren savaşlardan hiç kimse galip ayrılmamıştır. Bu nedenle savaşlar insanları ve devletleri fakirleştirir, insanların ölmelerine ve sakat kalmalarına neden olur, yerler ve yurtlar yıkılır, aileler parçalanır, hasılı dünya yaşanmaktan çıkar.
Onun için savaş istemediğimizi yinelerken İsrail ve İran'ın uzlaştırılmaları konusunda üzerine görev düşen devletlerin tarafsız bir şekilde müdahil olarak itidal çağrı sında bulunmaları şarttır.
Allah ülkemize ve devletimize savaş yaşatmasın ama, bu durum kaçınılmazsa Allahtan bizi ve ordumuzu Muzaffer eylemesini diliyorum.
Hoşça kalınız.
