GÜVEN-SÖZ-SENET
- 28-07-2025 13:16
- 28-07-2025 13:17

Güven ve güvenebilmek çok önemli bir olgudur.
Dünyaya ilk gelen bir çocuğun en güvenilir limanı annesinin kucağıdır, çocuk büyüyüp geliştikçe, biraz daha hayatı görüp tanımaya başlayınca, zaman geçtikçe annesini ve çevreyi daha fazla tanımaya başlar, annesine daha fazla güvenir ve bu geçen süre içerisinde çocuk annesi ile hayatını paylaşmaya daha büyük alışkanlık haline getirir, çocuk annesine daha büyük bir güven duymaya başlar.
Çocuğun bu süreç içerisinde annesi her şeyidir, çocuk üzüldüğünde, ağladığında, güldüğünde, sevindiğinde, acıktığında hemen hemen her anında gözleri annesini ara, çünkü ihtiyaçlarını en hızlı ve eksiksiz bir şekilde ve nerede itirazsız yerine getiren çocuk için güven merkezi olan annesidir.
Çocuk biraz daha büyüğünde annesini sevmeye devam eder, çünkü annesi onu hiç yanıltmamıştır, her güvendiğinde, güveni boşa çıkmamış dolayısı ile güvenini kazanmıştır. Ancak hayatı biraz daha anlamaya başlayınca annesine olan güveni yavaş yavaş yerini duygusal güçlü bir bağa bırakır.
Çocuk biraz daha büyüdüğünde okula gitmeye başlar , okulda öğretmenini sevmeye öğretmene güvenmeye başlar, çoğu zaman ilk okulda öğretmen çocuk için bir idoldür. Öğretmeninin söyledikleri onun için çok büyük bir gizemdir, öğretmenin her söylediğini harfiyen beynine yerleştirir hatta öyle ki bazen öğretmene olan güven aile bireylerinden bile her kesin önüne geçer.
Çocuk bir az daha büyüdüğünde babanın daha güçlü olduğunu düşünür ve güven duygusu bu sefer yavaş yavaş babaya kayar ve gittikçe babasına daha fazla güvenmeye başlar. Ancak anneye olan sevgi, duygu bağı ve güven asla yok olmaz
Yani güven insanın sığındığı yerdir. Kendisini sağlama aldığını düşündüğü limandır. İşte insanlar güven konusunda hayatları boyunca o güvenli limanı ararlar.
GÜVEN SATIN ALINABİLİRMİ
Güven, ancak güven vermek ile satın alınabilir, güveni satın alabilecek tek araç güven verebilme duygusudur. Maddi Bir ölçü ile güven satın alınamaz.
Çünkü Güven itibardır.
Güvenin ve itibarın olduğu yerde hiçbir maddi varlığın önemi yoktur.
Güven ve itibar para ile satın alınamaz.
Güvensiz adam her an ihanet etmeye yakın kişidir.
Şöyle bir düşünün biz ne zaman güven duyarız; biz hiç kuşku duymadan, korkmadan, kaygı duymadan birine inanarak, bağlanma olduğunda o zaman güven de duyarız.
Şüphesiz ki güven olmadığı zaman ikinci aparatlar ortaya çıkar, nedir o ikinci aparatlar, ikinci aparat dediklerimiz güvensizliğin sertifikası olan senet, bono vs.. gibi aparatlardır.
Zaman geçtikçe insan oğlu için güvenin anlamı değişir, insanın hayat ile olan tanışması ilerledikçe, güven duygusu, güven şekli de değişmeye başlar. Bu güven günün sonunda manevi güvenin yanında, ticari güven şeklini alacak biçimde bir olguya ulaşır.
Artık bireyin yaşadığı yerde çalıştığı piyasada güvenin anlamı, maddiyata döner.
Eski toplumda güvenmek güvenebilmek çok daha kolaydı, hiçbir kağıt ,senet veya evrağa gerek duyulmadan karşıdaki şahsa sonsuz güven sağlanırdır. Söz veren herkese verdiği sözden dolayı itimat edilirdi.
Eskiden 40-50 yıl öncesine kadar özelikle yaşadığımız coğrafyada verilen söze kesinlikle itimat edilirdi.
yapı lacak bir işte bir alışverişte İstisnalar dışında iki üç kişi bir araya gelip bir konuyu konuştuktan sonra, bu konuşulan konu maddi manevi her ne olursa olsun söz verilmesi ile iş .bağlanmış ve günü geldiğinde verilen söz her türlü teminattan daha güvenli bir şekilde mutlaka yerine getirilirdi, yoksa sözünden cayanın toplumda hiçbir itibarı kalmazdı.
Zaten Söz senettir cümlesi buradan çıkmıştır.
Söz gerçekten senetmidir?
Eskiden toplumsal yargılar sözü senet haline getiriyordu. Hiç kimse verdiği sözü yere vurmazdı , hiç kimse sözünü yemezdi.
Günümüzde bu yönü ile toplumsal yargıların da artık bir önemi kalmamıştır.
Toplumsal yargılar güven açısında önemini nerede ise tamamen yitirmiştir.
Evet 40-50 yıl öncesine kadar söz senetti, ama günümüzde değil bir söz, 50 tane söz bir senet etmez hale gelmiştir.
Eskiden verilen söz ile ilgili, verilen sözün ne kadar önemli olduğu, Kürtçe deki şu ata sözü ile önemi anlaşılmaktadır. Kürtçe de bu söz şu şekildedir. Söz verildiğinde “ Bı sozê mêrê berê” denirdi (Eski yiğidin Sözü ile ) eskiden biri söz verdimi her şey biterdi 50 yıl sonra da olsa söz veren adam yaşamasa da çocukları babamız söz vermiş diye o sözü keskin kural , kanun olarak kabul ederler, babalarının sözünü yerde bırakmazlardı.
Ama bu gün öylemidir ?
Kesinlikle hayır öyle değildir.
Bu günkü şartlarda maalesef bir ay önce yada birkaç gün önce imzalanmış senedini inkar eder hale gelmiş bir toplum haline gelmişiz.
Onun için diyoruz söz senet olmaktan çoktan çıkmış, 50 tane senet eskiden verilmiş bir söz kadar olmaktan çoktan çıkmıştır.
Ama unutmamalıyız, bizim için toplum olarak gerekli olan en önemli olgu güven olgusudur. Bunun yolu da çocuklarımızı iyi birer birey olarak, güvenilmesi gereken birer insan olarak yetiştirmek gerekiyor.
Eğer toplum olarak güvenilir karakterli, özü sözü bir olan birey olmak istiyorsak öyle bir toplum oluşturmak istiyorsak ilk önce kendi çevremizden kendi aile bireylerimizden bu işe başlamamız gerekmektedir.