ZİLHİCCE AYININ FAZİLETİ
- 29-05-2025 12:59

Sözlükte “hac ayı” anlamındaki zilhicce (zülhicce, zülhacce) kamerî yılın zilkadeden sonra gelen son ayıdır. Hac menâsikinin ifasına başlandığı zilhiccenin sekizinci günü “terviye”, dokuzuncu günü “arefe” ismiyle anılır. kurban Bayramı zilhiccenin onuncu günü başlar ve dört gün devam eder.
Müfessirlerin çoğunluğu, Fecr sûresinin 2. âyetinde üzerine yemin edilen on gecenin zilhicce ayının ilk on gecesi olduğu görüşündedir (Şevkânî, Fetḥu’l-ḳadîr, V, 432). İbn Abbas’ın, “Bilinen günlerde Allah’ın ismini zikretsinler” âyetinde geçen (el-Hac 22/28) “bilinen günler” ifadesini de zilhiccenin ilk on günü veya teşrik günleri diye yorumladığı nakledilir. Hz. Peygamber’in, “Allah katında ibadet edilecek -sâlih amel işlenecek- günler içinde zilhiccenin ilk on gününden daha hayırlısı yoktur” (Buhârî, “ʿÎdeyn”, 11; Tirmizî, “Ṣavm”, 52; Ebû Dâvûd, “Ṣavm”, 61); “Allah katında zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha değerlisi yoktur; bugünlerde tesbihi(subhanallah) çok yapın, tahmîdi(Elhamdulillah), tehlîli(La ilahe illellah) ve tekbiri (Allah’u Ekber) çok söyleyin” buyurduğu nakledilir (Şevkânî, Neylü’l-evṭâr, III, 354). Resûl-i Ekrem zilhiccenin ilk dokuz günü sürekli oruç tuttuğu için bu günlerde oruç tutmak sünnettir. (zilhicce mad. isam)
ibni Abbâs radıyallahu anh'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Başka günlerin hiçbirinde, -Zilhicce'nin ilk on gününü kastederek şu günlerde işlenecek amel-i sâlihten, Allah katında, daha sevimli hiçbir amel yoktur."- Allah uğrunda yapılacak cihad da mı üstün değildir, Yâ Rasûlallah? dediler. "(Evet) Allah yolunda yapılacak cihad da. Ancak malını ve canını tehlikeye atarak cihada çıkan, şehit olup dönmeyen kimsenin cihâdı başka. (O, bundan üstündür), buyurdu. (Buhârî, Îdeyn 11)
Bu günleri değerlendirme fırsatını bulamayanlar en azından Arefe gününü oruçla geçirmeli. Peygamber efendimiz ( sallallahu aleyhi ve sellem) arefe günü tutulan oruç için: “Geçmiş bir yılın ve gelecek bir yılın günahlarına kefâret olur.” buyururdu. (Müslim, Sıyâm 196, 197)
“Kesecek kurbanı olan kimse zilhicce ayı girince kurbanını kesinceye kadar saç ından ve tırnaklarından hiçbir şey kesmesin” meâlindeki hadisini (Müslim, “Eḍâḥî”, 42; Ebû Dâvûd, “Ḍaḥâyâ”, 2-3; İbn Mâce, “Eḍâḥî”, 11) dikkate alan Mâlikî, Şâfiî ve bir kısım Hanbelî fakihine göre kurban kesecek kişinin zilhicce ayı girince kurbanını kesinceye kadar saçlarını ve tırnaklarını kesmesi mekruhtur.
Bu hükmün hikmeti ile ilgili olarak şu söylenmiştir:
a) Kurban kesmeyi isteyen kişi, her ne kadar hacca gitmemiş olsa da tıpkı hacıların Kâbe'de ihramlı iken bazı şeylerden uzak durduğu gibi tıraş olmamak ve tırnak kesmemek yönüyle onlara ortak olur.
b) Kurban kesmek, kişinin affedilmesini gerektiren bir ibadettir. Bu affın kişinin bedeninin bütün bölümlerini kuşatsın diye bedeninden herhangi bir şeyi almamak uygundur. (Soner Duman)
Cenabı Mevla bu günleri en güzel şekilde değerlendirmeyi nasip etsin. Hacca gidenlerin ibadetlerini makbul buyursun. Kurban keseceklerin kurbanlarını makbul eylesin.