BÖYLESİ ACININ TARİFİ OLMAZ
Sason dağlarında bulunan bir yere itiraz eden vatandaşın itirazını değerlendirmek üzere iki araçla birlikte yola çıkmışlardı.
Birinci araçta davaya bakan hakim ve katipler, ikinci araçta da bilirkişi olarak tayin edilen akademisyenler ve memurlar vardı.
Anılan yerde değerlendirme yapıldıktan sonra heyet dönüş yoluna koyulmuştu. Olayın geçtiği ve kazanın yaşandığı yerle ilgili biraz bilgi vermek istiyorum. Yol o kadar dar ve rakım o kadar yüksek ki, araç kullanmak için cesaret gerekir.
Ben, Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Hasan Argunağa ile dernek yöneticilerinden Recep Kavuş'la aynı yoldan aracımla gitmiştik ve aracı ben kullanıyordum.
Özellikle dönüş yolu çok korkunç ve ürkütücüydü. Soluma baktığımda yüzlerce metre derinliğindeki uçurumları görüyor ve doğrusu ürperip hiç soluma bakmak istemiyordum.
Arkadaşlarım da en az benim kadar etkilenmişlerdi ama hiç kimse belli etmiyordu. Kontrollü ve çok az hızla indiğimiz bu yolu bitirince hepimiz rahat bir nefes aldık. Gerçekten de Sason coğrafyası çok korkunç ve vahşidir ve buna rağmen insanlar bu patika yolu kullanmaktadırlar.
İşte yaşanan kaza da tarif ettiğimiz bölgede meydana geldi. Tabi, bizim suç lu arayacak bir halimiz yok. Kazayla ilgili mutlaka yetkililer açıklama yapacak ama bu hiç bir şeyi değiştirmeyeceği gibi, ölen 5 kişiyi de geri getirmeyecek.
Gerçekten yaşanan kaza yüreklerimize kor düşürdü. Sadece Batman değil, tüm Türkiye bu olaya üzüldü ve sosyal medyada Batman için binlerce Başsağlığı mesajı yayınlandı.
Sason'un kuş uçmaz, kervan geçmez yoluna bir görev ifası nedeniyle gidilmişti.
İki araçtan oluşan konvoyun 1.ci aracında hakimler ve katipler vardı, diğerinde ise akademisyen bilirkişiler.
Muhtemelen Hakimleri taşıyan araç önden gidiyordu, kazaya uğrayan araç da arkasındaydı. Kazanın nasıl olduğu hiç bir zaman öğrenilemeyecek, çünkü araçtakilerin hepsi hayatlarını kaybettiler.
Yetkililer vefat edenlerin hakları ve tazminatları için gereken raporları düzenleyip ilgili mahkemelere sunacaklar ama bu durum kimseyi geri getirmeyecek.
Çoğu genç olan ve aralarında bir bayanın da bulunduğu kazazedelerin eşleri dul, çocukları da yetim kaldı. Bu durum çok acı ama buna ister kader, ister başka bir şey deyin bu ailelerin geri kalanları için artık hayat kolay olmayacak.
Haberin duyulmasından sonra hayatlarını kaybedenleri tanıyan ve tanımayanlar büyük bir üzüntüye kapıldı. Batmanlılar, tanıdıkları için, mesai arkadaşları da aynı şekilde gözyaşı döktüler.
Hiç kimse böylesi kötü bir olayın olmasını istemez ama bu konuyla ilgili konuşmak gerekirse Valimiz sayın Ekrem canalp 'ın Merato dağına ilgi göstermeye başlamasından sonra neden bu daracık yolların genişletilmesi, hatta asfaltlanması düşünülüp harekete geçilmedi?
Amacımız burada suçlu aramak değil ama, örneğin sayın Maliye Bakanımızın köyüne yapılanların yarısı Sasonun kırsal alanındaki yollara yapılsaydı belki de 5 güzel insan hayatlarını kaybetmezdi.
Bu konulardaki genel kural, herhangi bir yer hizmete açılacaksa önce alt yapısı yapılır, daha sonra da halkın istifadesine sunulur.
Evet, bu saatten sonra ne yazık ki yapılabilecek bir şey yok. Sorumlu da aranmayacak, çünkü sürücü de hayatını kaybetti.
Bu konuda yapılacak tek bir şey var. O da sayın Valimizin İçişleri Bakanlığından izin alarak hayatlarını kaybedenler için yardım kampanyası açmaktır.
Türkiye genelinde yapılacak böyle bir kampanya sonucunda hepsi memur olanların geride bıraktığı eş ve çocuklarına istedikleri yerlerde birer daire almak ve öncelikle onları kiradan kurtarmaktır.
Bunun dışında TOBB. başta olmak üzere bütün kurumlar, hatta bankalar da harekete geçirilerek bu kampanya amacına ulaştırılabilir.
Ne yazacağımı bilemiyorum.
Gerçekten üzüntüm büyük.
Vefat edenlere Allahtan rahmet, ailelerine de sabır ve Başsağlığı diliyorum.
Hoşça kalınız.
