HAYAT SANA GÜL BAHÇESİ VADETMEDİ!

HAYAT SANA GÜL BAHÇESİ VADETMEDİ!

İnsan; yaşamı boyunca pek çok sorunla ya da çözümü konusunda zorlandığı problem durumlarıyla karşı karşıya kalabilmektedir. Zaman zaman da başına gelen olumsuz durumlar karşısında genellemeci bir tavırla durumu daha da facialaştırma eğilimine girebilmekte ve hissettiği acıyı ya da karmaşık duyguları yalnızca kendisinin yaşadığını düşünebilmektedir. Hatta bununla da kalmayıp başkalarının acılarını ve yaşanmışlıklarını hafife alarak onlarla acı yarıştırma davranışı da gösterebilmektedir.

Yaşadığımız hayatta her şey zıddıyla vardır ve duygular-düşünceler bu şekilde anlam kazanabilmektedir. Gündüzün kıymeti geceyle, varlığın kıymeti yoklukla, iyinin kıymeti ise kötüyle daha net alam kazanmaktadır. Pek çok şeyin kıymetini de insan sahip olduğunda değil ancak ve ancak kaybettiğinde anlamaktadır. Çünkü sahip olduğunda sana değer katan, seni mutlu eden kişiler ya da durumlar düşünce dünyanda alışkanlık kazandığı için bir süre sonra bunlar eski cazibesini yitirebilir ve onlara karşı daha hoyrat ve özensiz davranabilirsin. Kaybetme korkusu devreye girdiğinde ise artık sen elindekilerle daha mutlu olma, onları koruyup kollama ve daha çok sahip çıkma eğiliminde olacaksın.

Hayatın doğal akışı içerisinde inişler ve çıkışlar, sevinçler ve kederler mutlaka olacaktır. İnsan yaşamının durağan olmadığı gibi duygular da durağan değildir. İnsan zihni olumsuz duygu ve durumlara daha fazla odaklanmaktadır ve bunları büyütme-derinleştirme eğilimi içerisinde olabilmektedir. Çünkü olumsuz duygu ve durumlar, boş teneke gibidir fazlaca gürültü çıkardığı için senin enerjini ve dikkatini o yöne odaklanmana neden olur. Bu bağlamda hayatında ne kadar olumsuz olay, duygu ya da durumlara yer verip onları büyütürsen güzelliklere, güzel anlara ve anılara da o kadar az vakit ve yer kalacaktır.

Umutsuzluk ve mutsuzluk insanın hem kendi potansiyeline hem de kendisine pek çok güzel duyguları bahşeden Yaradan’a karşı bir inançsızlıktır aslında. Potansiyellerinin ve başardıklarının farkında olmayan bir kişi ilk zorlukta hemen pes edecek, ilk darbede hayat karşısında havlu atacak ve rüzgârın önündeki bir yaprak gibi savrulmayı en baştan kabul edecektir. Bu da kişinin kendisine yaptığı en büyük haksızlıklardan birisidir.

Sen hazır değilsen kim mutlu edebilir ki seni! Her zaman kurtarıcıyı ya da seni harekete geçirecek olan motivasyonu dışarıdan mı bekleyeceksin? Kendi başarını ve hayata bakışını sürekli başkalarının takdir ve onaylarına göre mi şekillendireceksin? Ne zamana kadar korkularının ve kaygılarının arkasına sığınıp eyleme geçmek için en mükemmel zamanı bekleyeceksin? Geçmiş olumsuz yaşantıların ve deneyimlerin ne zamana kadar zihin dünyandaki öğrenilmiş çaresizlik duygularını körüklemesine izin vereceksin? Sürekli “korktuğum şey başıma geldi” diye düşünmekten, ötelediğin-izin vermediğin iyi şeylerin de başına gelmesinin vakti zamanı gelmedi mi? Çünkü neye inanırsan, neyi çağırırsın zihin dünyan ve gönül dünyan onunla meşgul olacaktır. Yaşamın sana sunduklarından yüz çevirme imkânın yok, o yüzden hayatın akışını değiştirmek yerine hayata bakışını değiştirmen daha akılcı bir çözüm olacaktır.

 

 

 

Sürekli başkalarını memnun etmeye çalışmaktan gönül dünyan harap olmuş, duyguların yorulmuş ve hırpalanmış, iç sesini duyamaz ve dinleyemez olmuşsun. Başkaları mutlu ve memnun olsun derken en çok kendini ihmal etmişsin, en çok da kendine haksızlık etmişsin. Yaranmaya çalıştıkça yara almış, yine de kimseye belli etmemiş yaralarına tuz basmışsın. Kimi zaman da en mükemmele ulaşayım derken elindeki güzellikleri gözden kaçırmış, hayata geç kalmış olarak görebilirsin kendini. Bu bağlamda artık küçük adımlarla da olsa harekete geçmenin, denemelerle bulunmanın kısaca; iyisiyle-kötüsüyle hayatın içerisinde ben de varım demenin zamanı gelmedi mi? Kendi hayatının başrol oyuncu sen olamazsan, diğer hayatların figüranı olacaksın maalesef! O yüzden bahanelerin arkasına sığınmadan, en mükemmel şartları ve durumları beklemeden harekete geç. Belki geçmişini değiştiremezsin ama geleceğine en güzel şekilde yön verebilirsin.

Kendine ve pek çok güzelliği içerisinde saklayan yüreğine çok iyi davran…