SUSARAK AFFETMEK, KONUŞMAYARAK YOL ALMAK
- 21-07-2025 14:25
- 31-07-2025 13:07

Bazı insanlar vardır…
Kırar, incitir, yaralar. Ama sonra hiçbir şey olmamış gibi davranırlar. Özür dilemezler, telafi etmezler, pişmanlık bile duymazlar. Beklentileri nettir: Sen her şeye rağmen ilişkiyi sürdürmeye devam et. Gülümse, konuş, yanında dur.
Ama insan bir noktada yorulur.
İçten içe büyüyen bir yorgunluktur bu. Sesini çıkarmamaktan değil, sürekli görmezden gelmekten, kendi sınırlarını yok saymaktan, kendine saygısını kaybetmekten doğan bir tükenmişlik… İşte o noktada bazı insanlar konuşarak değil, susarak veda eder.
Kavga etmezsin.
Hesap sormazsın.
Drama yaratmazsın.
Sadece sessizce affeder, ama bir daha aynı kapıdan girmezsin.
Bu affetme şekli, öyle yüce bir duruştur ki, içinde hem merhamet vardır hem de mesafe.
“Anladım seni” dersin.
“Olduğun kişiyi kabul ettim. Ama artık hayatımda sana yer yok.”
Bu cümleleri söylemeden yaşarsın. Ve en güzeli: Kimseyi ikna etmeye çalışmazsın.
Çünkü artık kendini seçmişsindir.
Ve bu, özsaygının en sade, en derin halidir.
Zor ama güç lü bir seçimdir bu.
Kavga edip rahatlamak yerine, sessiz kalıp iç huzurunu korumaktır.
Yüzleşmelerden medet ummak yerine, hayatının yönünü değiştirmektir.
Bazı vedalar gürültüsüz olur.
Bazı bitişler gözyaşı dökmeden yaşanır.
Ama onların izi en kalıcı olanlardır.
Bazen birini hayatından çıkarmak, ona ceza değil, kendine iyilik etmektir.
Bazen bir daha konuşmamak, bağırmaktan daha net bir mesajdır.
Ve bazen birini sessizce affetmek, onunla değil, kendinle barışmaktır.
Kırıldığın yerde kalmak zorunda değilsin.
Her şeyin üstünü örterek “iyi insan” olmaya da…
Sen sadece kendi iç huzuruna sahip çık.
Ve bil ki;
İnsanları sessizce affetmek, bir daha konuşmamak…
Bazen en asil vedadır.
En zarif özgürlüktür.
Ve en güzel özsaygı biçimidir.