YAŞAMDA SADELİK
- 29-08-2025 13:48
- 29-08-2025 13:50

Yaşamda sadelik, bilinçli bir seçimle aşırı tüketimi ve israfı aza indirmek, karmaşık olanı basitleştirmek, gereksiz bütün fazlalıklardan arınmaktır.
Bu anlayış minimalist yaşam olarak da tanımlanmaktadır. Kısacası maddi ve manevi unsurların ihtiyaçlar ölçüsünde olmasıdır, dengeli ve uyumlu bir yaşam felsefesidir.
Yaşamda sadelik, herkes için bir kolaylıktır, bir huzurdur, bir güzelliktir ve kaliteli yaşama giden yoldur. Aksi takdirde gereksiz bir kalabalık, zaman kaybı ve de eziyettir.
Platon, “Önemli olan hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır.” sözüyle yaşamda sadelik anlayışına dikkat çekenlerdendir.
Sadelik, öncelikle gönüllerde olmalı, olmalı ki kafa gereksiz şeylerle meşgul olup yorulmasın, daha berrak bir zihne sahip olabilsin.
Herkesle selamlaşabiliriz lakin herkesle arkadaş olmamalıyız. Ruhen bizi daraltan ve manen huzur bulamadığımız kişileri hayatımızdan çıkarmakla gereksiz kalabalıktan kurtulmuş oluruz.
Çok arkadaş gereksiz bir kalabalık gereksiz bir yorgunluk gereksiz bir zaman kaybıdır. Gönülde sadelik ruhta dinginliktir, gönülde huzurdur, yasamda kalitedir.
Evet, insan sosyal bir varlıktır fakat kendini dinleyebilmek ve yaratıcı düşünebilmek için de fırsat yaratmalıdır.
İnsanın yaşam alanı olan evlerde sadelik varsa, insan daha dingin bir ruha daha huzurlu bir gönle daha berrak bir zihne sahip olur ve aynı zamanda daha sağlıklı ve de anlamlı bir hayat idame eder.
İnsanın etrafının derli toplu, gereksiz eşyalardan arındırılmış olması ve bize hizmet etmeyen şeylerin ortadan kaldırılması yaşamı kolaylaştırır.
Evlerdeki fazla eşya nasıl ki gereksiz alan kaplıyorsa kişinin zihninde de gereksiz yer işgal eder. Gereksiz eşya, görüntü kirliliği yapar, insanın gözünü yorar ruhunu daraltır, zihinlerde karışıklık yaratır, yaşam konforu ve kalitesini düşürür.
Ama maalesef tüketim kültürünün zirveye ulaştığı bir çağda yaşıyoruz. Harcadığımız her parayı zamandan harcıyoruz ancak bunun farkında değiliz. Parayı kazanmak için harcadığımız her saniye ömrümüzden gidiyor.
Teknolojinin ilerlemesi alışverişi kolaylaştırmış insanlar korkunç bir şekilde tüketici olmuş. İhtiyaç olmayan şeyler fazladan fazladan alınıyor. Çevremden, ‘bu kış ya da bu yaz geçti hiç giymediğim giysilerim ya da alıp da hiç açmadığım paketlerim var’ diyenleri çok duyuyorum.
Bu hem israftır hem bir çevre kirliliğidir hem de doğayı tahrip etmektir. Çok tüketim çok üretim demektir, çok üretim de daha çok karbon salınımı demektir. Ve bu aşırı tüketim beraberinde çevresel sorunlar getirmektedir.
Minimalizm, sadece bir tercih meselesi değil aynı zamanda bir toplumsal sorumluluk bilincidir, çevreye olan duyarlılıktır.
“İnsan ne kadar az şeyle yaşamına devam ederse o kadar mutlu olur. İstekler ve ihtiyaçlar çoğaldıkça, özgürlük azalır.” demiş Maxim Gorki
Ve yine sadelikle ilgili, dünyaca bilinen ünlü yazar Zülfü Livaneli ‘Bizi Sürükleyen Nehir’ eserinde derki, “Aşırı sadelik de bir süstür. Sadelik, kendine dikkat çekmeyecek düzeyde olunca sadeliktir, göze batıyorsa o artık süstür.”
Gelecek nesilleri düşünerek, sürdürülebilir bir yaşam felsefesi olan sadelik, herkesin yaşam felsefesi olması dileğiyle kalın güzelliklerle.