<div>“Göbek bağlayan koltuklar” diye bir yazı kaleme aldım.</div> <div>Bir yönetici göreve geldiğinde beklentinin ne olduğu, koltuğun ağırlığının insana ne yapması gerektiği üzerine bir yazıydı bu.</div> <div>Çalışan, koşturan, sahada olan yöneticinin hafifleyeceğini; koltuğa gömülenin ise ağırlaşacağını anlatmaya çalıştım.</div> <div>Yazı yayımlandıktan sonra ilginç şeyler oldu.</div> <div>Sessiz bir dalga yayıldı.</div> <div>Telefonlar çalmadı belki ama kulisler hareketlendi.</div> <div>Kimi okudu, gülümsedi.</div> <div>Kimi durup düşündü.</div> <div>Kimi de istemsizce beline baktı.</div> <div>Hatta kulağıma gelenlere göre bazıları yazıyı okur okumaz masa ile koltuk arasındaki mesafeyi ölçmüş.</div> <div>Bazıları yerinden kalkıp aynaya yürümüş.</div> <div>Göbeği olmayanlar, “Benden bahsetmiyor” diye rahat bir nefes almış.</div> <div>Göbeği olanlar ise aynada kendine bakarken şu soruyu sormuş: “Acaba bana mı diyor?”</div> <div>Bu da yazının kaderi işte.</div> <div>Kimsenin adını anmadım.</div> <div>Kimseyi işaret etmedim.</div> <div>Ama herkes kendine göre bir pay çıkardı.</div> <div>Zaten mesele kilo meselesi değildi.</div> <div>Mesele görüntünün verdiği mesajdı.</div> <div>Bir koltuğun insanı ne kadar hızlı değiştirdiğiydi.</div> <div>Sorumluluğun mu ağır bastığı, yoksa rahatlığın mı…</div> <div>Bir yöneticinin ilk aylarında sahada eskidiğini görürseniz, kimse bir şey demez.</div> <div>Ama koltukta genişlediğini görürseniz, o görüntü konuşur.</div> <div>Sessiz ama çok şey söyler.</div> <div>Benim yazım da tam olarak bunu yaptı.</div> <div>Bağırmadı.</div> <div>İtham etmedi.</div> <div>Sadece bir tablo çizdi.</div> <div>Gerisini herkes kendi aynasında gördü.</div> <div>Kimileri rahatladı.</div> <div>Kimileri rahatsız oldu.</div> <div>Ama şundan eminim: Bu yazıyı okuyan birçok yetkili, o gün koltuğa biraz daha temkinli oturdu.</div> <div>Zaten bir köşe yazısının gücü de burada değil midir? </div> <div>İsim vermez.</div> <div>Ayna tutar.</div> <div>Bakan, kendini görür.</div>