USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

BAYRAMDA KALBİMİZİ DE AÇABİLSEK YA...

BAYRAMDA KALBİMİZİ DE AÇABİLSEK YA...

Bayram sabahı…

Evler mis gibi kavurma kokar, çocuklar ayakkabısını çorapla siler, büyükler önce mezarlığa uğrar sonra el öpmeye gider. Kimileri için tatildir, kimileri için özlemin ortası, kimileri için de yokluğun en acı hatırlatıcısıdır.

Bayram, bir duygular kaleydoskopudur. Döner durur içinde: sevinç, hüzün, bereket, yokluk, kahkaha ve gözyaşı. Ama hepsinden önce fark edebilme zamanıdır aslında. Bir göz temasının, bir hal hatırın, bir sıcak dokunuşun değerini hatırlama zamanıdır.

Ama ne garip... Kalabalık sofralar kurulurken, kimilerinin evinde tencere bile kaynamıyor. Paylaşmak sadece etle olmaz. Gönlümüzü, vaktimizi, ilgimizi de paylaşabilsek ya... Bir kapıyı çalmak, bir yaşlıyı hatırlamak, bir çocuğu güldürmek… Bunlar da kurbandır aslında.

Bazı bayramlar, insanın içini ısıtmaz. Çünkü bir eksik vardır sofrada, bir sandalye boş kalır, bir ses artık duyulmaz. Bu yüzden çocukluğumuzdaki bayramları bazen ağzımızda buruk bir lokma gibi hatırlarız. 

Kurban Bayramı’nda paylaşmak sadece maddi değil, duygusal da olmalı. Komşunu unutmamak, küsle barışmak, yolda yürüyene tebessüm etmek, çocuğun eline biraz sevgi sıkıştırmak…

Çünkü bazı çocuklar için bayram, sadece eline tutuşturulan bir şeker değil; yüzüne uzanan bir gülümsemedir. Ve bazı büyükler için bayram, kavurma değil; hatırlanmakla güzeldir.

O yüzden bu bayram, kurbanın sadece kesilen değil; içimizdeki bencilliği, ihmal ettiğimiz sevdaları ve unuttuğumuz insanlığımızı da kesip adadığımız bir bayram olsun.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ