USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

BATMAN'DAKİ İKİ TOPLANTININ ARDINDAN

BATMAN'DAKİ İKİ TOPLANTININ ARDINDAN

Batman’da geçtiğimiz günlerde iki önemli toplantı arka arkaya yapıldı. İlki 2025 yılı 4. Dönem İl Koordinasyon Kurulu, diğeri taşkın riskine ilişkin koordinasyon toplantısıydı. Her iki toplantı da şehrin geleceğiyle doğrudan ilgiliydi ama özellikle taşkın konusu, yıllardır ertelenen bir gerçeği bir kez daha yüzümüze vurdu.

Toplantılara başkanlık eden Batman Valisi ve Belediye Başkan Vekili Ekrem Canalp, her zaman olduğu gibi yine konulara hâkimiyetiyle dikkat çekti. Kurumları dinlerken sadece masa başı değil, sahayı bilen yönetici olarak konuştu. Projelerin hangi aşamada olduğunu, nerede aksadığını biliyordu.

Koordinasyon Kurulu’nda açıklandı: Batman’da 15 kuruma ait 319 proje yürütülüyor. Toplam proje bedeli 26 milyar 884 milyon TL, bunun yüzde 58,21’i harcanmış. Fiziki gerçekleşme oranı ise yüzde 51,46. Rakamlar büyük ama asıl çarpıcı olan, Vali Canalp’in her birini yakından takip etmesi.

Taşkın riskine karşı geliştirilen kuşaklama projesi de gündemdeydi. Vali Canalp, Batman’ın coğrafi yapısını net bir şekilde tarif etti:

“Batman tam anlamıyla bir çukurun dibinde. Bütün dereler şehir merkezine akıyor. Her derenin ayrı ıslahı çok maliyetli. DSİ ile geliştirdiğimiz kuşaklama projesiyle kuzeyden gelen tüm dere sularını şehir merkezine ulaşmadan Batman Çayı’na yönlendireceğiz.”

Yani mesele yağmur değil, yön. Ve bu proje tamamlanırsa Batman’ın yıllardır konuşulan taşkın korkusu büyük ölçüde bitecek. Ama her şey kağıt üzerinde kalırsa, bir damla ihmal yine felakete dönüşür.

Toplantıda bazı kurum müdürlerinin sıkça tekrarladığı bir cümle vardır:

“Koordinasyonu gerektirecek bir durum yoktur.”

Kulağa sıradan geliyor ama düşündürücü. Batman gibi altyapı'dan çevreye, enerjiden eğitime-sağlığa kadar birçok alanda işgüdüm gerektiren bir şehirde bu cümle aslında "biz kendi kabuğumuzdayız" demekle aynı şey değil mi?

Vali Canalp, toplantıda kimseyi kırmadan ama kararlı bir dille sahada daha etkin olunması gerektiğini hatırlattı. Çünkü koordinasyon, salonlarda değil, sahada olur.

DSİ’nin sunumunda da altı çizildi: Sorun sadece artan yağışlar değil. Plansız yapılaşma, dere yataklarının daraltılması, drenaj hatlarının yetersizliği… Taşkın bir doğa olayı değil, bir planlama hatası.

Batman’ın avantajı, sahayı bilen ve işi takip eden bir valiye sahip olması ve o avantajı gerçeğe dönüştürmek kurumların elinde.

Üç ayda bir “koordinasyonu gerektirecek bir durum yoktur” demek yerine, üç ayda bir Batman’ı biraz daha ileri taşımak gerekiyor.

Su sınır tanımaz. Doğa ihmali affetmez.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ