Hoşer, danışanlarından en sık duyduğu cümlenin, “Sağlıklı besleniyorum ama kendimi iyi hissetmiyorum” olduğunu belirtti.
SAĞLIKLI BESLENİYORUM AMA İYİ DEĞİLİM
Geçtiğimiz günlerde genç bir kadın danışanının beslenme alışkanlıklarını örnek veren Hoşer, smoothie, granola, fit bar ve hafif salata ağırlıklı beslenen danışanının gün sonunda şişkinlik, halsizlik ve yoğun tatlı isteği yaşadığını aktardı. Hoşer, bu tablonun artık istisna olmadığını, neredeyse yeni normal haline geldiğini söyledi.
ETİKETİ SAĞLIKLI, İÇERİĞİ SORUNLU
“Şekersiz”, “doğal” ve “lif kaynağı” gibi ifadelerle sunulan ürünlerin çoğunda gizli şekerler ve katkı maddeleri bulunduğuna dikkat çeken Hoşer, bu ürünlerin kan şekerinde ani yükselme ve düşmelere neden olduğunu belirtti. Bu durumun daha çabuk acıkma, tatlı krizleri, şişkinlik ve yorgunluk hissi yarattığını ifade etti.
BESİN DEĞİL, ALGI TÜKETİYORUZ
Hoşer, temel sorunun doğal besinlerden uzaklaşmak olduğunu vurgulayarak, “Biz artık besin değil, pazarlanan sağlıklılığı tüketiyoruz. Oysa gerçekten sağlıklı beslenme, içeriği sade ve tanıdık gıdalarla mümkündür” dedi.
EN SIRADAN TABAKLAR BAZEN EN GÜVENİLİR OLANLARDIR
Bir kase yoğurt, bir avuç ceviz ya da evde pişmiş yemeklerin metabolizma için çoğu zaman en güvenli seçenekler olduğunu belirten Hoşer, hazır ürünler yerine gerçek ara öğünlerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
KÜÇÜK DEĞİŞİKLİKLER, HIZLI SONUÇLAR
Danışanıyla yaptıkları küçük değişikliklerin kısa sürede etkisini gösterdiğini aktaran Hoşer, “Hazır smoothie’leri çıkardık, gerçek öğünlere geçtik. Bir hafta içinde şişkinlik azaldı, enerji geri geldi, tatlı isteği kayboldu” dedi.
SAĞLIK TREND DEĞİL, FARKINDALIK İŞİDİR
Sağlıklı olmanın moda diyetleri takip etmek değil, bedenin verdiği sinyalleri dinlemek olduğunu vurgulayan Hoşer, “Her ‘fit’ yazan ürün faydalı değildir. Bazen sadece şunu sormak yeterlidir: Bu gerçekten sağlıklı mı, yoksa öyle mi pazarlanıyor?” ifadelerini kullandı.