?>

DÜNÜN GÜNEŞİ İLE BUGÜNÜN ÇAMAŞIRLARI KURUTULAMAZ!

Psikolojik Danışman Muhammed Arslan

12 saat önce

ÇOCUK YETİŞTİRME ÜZERİNE…
“Böyle çocuk mu yetiştirilirmiş”, “fazla yüz veriyorsunuz çocuklara”, ya da  “bu kadar üzerine gitme çocuğun vs… ” Bu tarz sözleri çevresinden işitmeyen anne-baba hemen hemen yoktur sanırım. Çünkü geleneksel yöntemle çocuk büyüten ebeveynler, şu anki çocuk yetiştirme metotlarını sık sık sorgulamaktadırlar. Herkes çocuğu için en iyisini ve en güzelini isterken zaman zaman yöntem farklılıkları oluşabilir. Geleneksek yöntem ile çocuk büyüten yetişkinler, şu anki çocukları anlamakta, anne-babalarının tepkilerini ise anlamlandırmakta güçlük yaşayabilir. O yüzden sık “bizim zamanımızda” diye başlayan cümlelere başvururlar. Burada hem bir hayret hem de bir kabullenmeme durumu söz konusudur.
Dünya çok hızlı değişmekte ve dönüşmektedir. İnsanlar zaman zaman bu değişime ayak uyduramamakta, hatta ve hatta değişim ve dönüşüm karşısında ayak diremektedir. Esnek olmayan, değişen zamana ve koşullara göre kendini güncelleyemeyen her şey maalesef geride kalmaya, problemler karşısında yetersiz hissetmeye mahkûmdur. Değişen zaman içerisinde pedagojiye bakış ve çocuk psikolojisini daha derinden anlama çabaları da artmaya başlamıştır. Artık ebeveynler pek çok manada çocuklarının geleceğine yatırım yapmakta, onların potansiyellerini açığa çıkartma gayreti içerisinde olmaktadırlar. Ebeveyn rollerinin yeniden tanımlandığı şu günlerde çocuğu ile kaliteli zaman geçiren, çocuğun seviyesine inip onu anlayabilen anne-babaların bulunduğu ortamda yetişen çocukların daha özgüvenli ve hayatın zorlukları karşısında psikolojik sağlamlığı daha güçlü oldukları gözlemlenmiştir.
Bazı ebeveynler ise değişen zamanı ve şu an ki çocukların ilgi ve ihtiyaçlarını görmezden gelip “aman canım biz de çocuk olduk” gibi çocuğun problemine odaklanmayan sığ tepkiler verirler. Hele bir de “biz senin yaşında iken böyle miydik?” tarzında söylemlere, özellikle ergenler anlaşılmadıklarını düşündükleri için çok sert tepkiler verebilmektedirler. Unutulmamalıdır ki, siz çocuklarınızın yaşında oldunuz ve o dönemden geçtiniz ancak onlar sizin gibi düşünemeyebilir, sizin gibi olaylara ve durumlara sağduyulu ve mantıklı tepkiler veremeyebilirler. Geçmişteki çözüm önerileri, şu an ki mevcut problemleri çözmeye yetmeyebilir. Geçmişin güneşiyle bugünün çamaşırlarını kurutmak mümkün değildir.
Değişen zamanı, çocukların ilgi ve ihtiyaçlarını okuyabilmek ve onlara bu doğrultuda cevap verebilmek çok kıymetlidir. “7 yaşına kadar çocuklarınızla oynayınız, 15 yaşına kadar arkadaşlık ediniz, 15 yaşından sonra ise onlarla değerlendirme de bulunun” der Hz. Ali. Bu tavsiye çocukların dünyasını okuma ve anlama anlamında müstesna bir yol olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocuk ile göz göze, diz dize olup onun ilgi ve ihtiyaçlarını anlayıp buna uygun tepkiler verip sonucu şekillendirmek çok önemli olacaktır. Belki çocuğun o an ihtiyacı olan şey sadece ve sadece yargılanmadan ve sözü kesilmeden dinlenme ihtiyacının karşılanmasıdır. Gün içerisindeki meşguliyetlerimiz, önem sırasına koyduğumuz iş ve işlemlerimiz arasında zaman zaman çocuğunuza yeteri kadar alaka ve tahammül gösteremediğiniz hissedip vicdanen rahatsız olabilirsiniz. Biraz yavaşlayın ve zaman fırsat buldukça kendinizi çocukların o saf ve masum dünyalarına bırakın. İzin verin yarım saat günün kahramanı onlar olsunlar, kuralları onlar belirlesinler. Anlamadığınız bir şeyi yönetemezsiniz. Bu bağlamda çocuğu dinlemek, duygu ve düşüncelerine anlayıp kıymet vermek, çocuğu daha az agresif yapacak ve aranızdaki gönül bağının kuvvetlenmesine vesile olacaktır.
 
YAZARIN DİĞER YAZILARI