Sosyal medyada birkaç takipçimizin paylaşımı çok hoşuma gitti.
Noktasına, virgülüne dokunmadan aynen aktarıyoruz.
Neyi desteklediğinizi, neyi alkışladığınızı, neyi neyden dolayı sevdiğinizi, neyi veya kimi hangi gerekçelerle kınadığınızı sorgulamadan bir yere varamazsınız.
Falan din adamı gelir alkışlarsınız, gider lanetlersiniz.
Falan cemaat gelir alkışlarsınız, gider lanetlersiniz..
DAİŞ gelir alkışlarsınız, gider lanetlersiniz..
Esat gelir alkışlarsınız, gider lanetlersiniz..
ABD gelir alkışlarsınız, gider lanetlersiniz..
Saddam gelir alkışlarsınız, gider lanetlersiniz..
İran gelir alkışlarsınız, gider lanetlersiniz..
Vs. vs. vs..
Ortadoğu halkları olarak beynimizle değil ergen gençler gibi bir anlık duygusal reflekslerle hareket etmeyi kendimize şiar edinmiş durumdayız.
Meyve olgunlaşmadan sürekli dalında koparılan verimsiz bir ağaçtan türemiş bir pozisyondayız.
Ben sadece arada bir ufak tefek paylaşımlar dışında kimseye nasihat etmemeyi, nasihatin en iyisinin insanın kendine nasihatte bulunup hayatına tatbik etmesidir.
