GENÇLİĞİN KAFESİ Mİ, CAFESİ Mİ?

GENÇLİĞİN KAFESİ Mİ, CAFESİ Mİ?

Üretmeden tüketmeye alışan genç lik, cafelerde geçirdiği saatlerle geleceğimizin alarmını veriyor.

Batman’da neredeyse her sokak başında bir cafe açıldı ve hepsi dolup taşıyor. Özellikle akşam saatlerinde boş masa bulmak neredeyse imkânsız.

Dikkat çeken ise bu cafeleri dolduran kitlenin yaşı… Çoğu genç. Liseyi bitirmiş, bir işe veya mesleğe henüz sahip olmayan, üretime dahil olmayan ama ciddi bir tüketim döngüsünün içinde olan bir nesil.

Peki, bir bardak çay 20–60 TL, sıradan bir kahve 100 TL’den başlıyorsa, bu parayı nereden buluyorlar? Hangi ekonomik kaynaktan besleniyor bu gündelik harcamalar? Aylık hesaplandığında neredeyse bir ailenin gıda harcamasına denk gelen bu masraflar, kimden nasıl çıkıyor?

Bu durum yalnızca ekonomik bir mesele değil, sosyolojik bir uyarı da taşıyor. Ailelerin çocuklarının hangi mekanlara gittiğini, bu mekanlarda nasıl zaman geçirdiğini ve harcamalarını takip etmesi büyük önem taşıyor.

Gençler sosyalleşecek, arkadaşlarıyla vakit geçirecek elbette. Ama her gün kafede oturan, saatlerce telefonuna gömülen, üretmeden tüketmeye alışan bir nesil… Bu tablo, geleceğimiz açısından üzerinde düşünülmesi gereken bir durum. Eğer gençliğimiz cafelerde vakit öldürüyorsa, biz bir yerde zamanı kaybediyoruz demektir.