<div>Bazı yazılarımda vereceğim mesajı Karagöz-Hacivat atışması üzerinden veriyorum.</div> <div>Bu yazımda da yine Karagöz ve Hacivat atışması var ve bu yazımın asıl konusu <strong>“siyasette, bürokraside, medyada, özel sektörde, ticarette, iş dünyasında, sanatta, sinemada, sporda ve bilumum alanlarda çok açık biçimde görülen sosyal çürüme ve toplumsal yozlaşma üzerinedir.”</strong></div> <div>Haydi işte başlıyor Karagöz-Hacivat atışması ve başlık “çürüme ve yozlaşma lokal mi, genel mi?”</div> <div><strong>Karagöz:</strong> Ey Hacivat, bir gazeteci var Ülkemizde. Tanır mısın?</div> <div><strong>Hacivat:</strong> Nereden tanıyayım ya Hacivat! İsmini söylemedin ki. Binlerce gazeteci var Ülkemizde.</div> <div><strong>Karagöz:</strong> Bu kişi hem gazeteci, hem de eski milletvekili.</div> <div><strong>Hacivat:</strong> Ya Karagöz, sen adamı hasta edersin. Nereden tanıyayım, gazeteci ve eski milletvekili de bu Ülkede yüzlerce var. İsmini söyle ismini.</div> <div><strong>Karagöz:</strong> Acele etme, söylüyorum, söylüyorum söylüyorum. İşte o gazeteci ve eski milletvekilin ismi şu.</div> <div><strong>Hacivat: </strong>Söyle söyle, artık, söyle! Deli etme adamı!</div> <div><strong>Karagöz:</strong> Şamil Tayyar. Şamil Tayyar.</div> <div><strong>Hacivat:</strong> Ah işte şimdi oldu. Şimdi oldu. Kamil Ayar mı?</div> <div><strong>Karagöz:</strong> Hayır hayır Kamil Ayar değil. Şamil Tayyar.</div> <div><strong>Hacivat:</strong> Kamil Ayar değil de, Kamil Sayar mı?</div> <div><strong>Karagöz:</strong> Hayır hayır Kamil Sayar değil. Şamil Tayyar.</div> <div><strong> Hacivat:</strong> Tamam, tamam şimdi anladım adı: Şamil Tayyar.</div> <div><strong>Karagöz:</strong> Ohhh be. Çok şükür nihayet anladın adını.</div> <div><strong>Hacivat:</strong> Tamam adını anladık da, ne olacak şimdi? Şamil Tayyar ismini niye gündeme getirdin?</div> <div><strong>Karagöz:</strong> Tanıyor musun diye sordum.</div> <div><strong>Hacivat:</strong> Hayır, tanımıyorum. Ancak kendisini TV’lerden, gazetelerden ve sosyal medyadan izliyorum. Oradan biliyorum. Bildiğim kadarıyla memleketi de Gaziantep olacak.</div> <div><strong>Karagöz:</strong> Evet, Gaziantep İslahiye’lidir.</div> <div><strong>Hacivat: </strong>Evet, bütün bunları bir tarafa bırakalım. Niye şimdi sen durup dururken Şamil Tayyar Beyefendi’yi gündeme getirdin? Zaten Ülkenin gündeminde birisi. Niye bizim gündemimize de bu kişiyi getirdin.</div> <div><strong>Karagöz: </strong>Şu twitter mesajından dolayı gündeme getirdim.</div> <div><strong>Hacivat: </strong>Ne twitter’ı! Twitter, mwitter kalmadı. Artık o ssoyal medya payalşaım platformunun adı, X.</div> <div><strong>Karagöz: </strong>Vay Hacivat seni, vay Hacivat! Sen neler de biliyorsun böyle. Gören de hiçbir şey bilmez sanır seni.</div> <div><strong>Hacivat:</strong> Ya Karagöz, bilirim ve bilmezlikten gelirim.</div> <div><strong>Karagöz: </strong>Canın sağolsun.</div> <div><strong>Hacivat: </strong>Senin de canın sağolsun.<strong> </strong></div> <div><strong>Karagöz: </strong>Evet, maşallah diyorum. Bu arada dua ve niyazda da bulunduk.</div> <div><strong>Hacivat:</strong> Evet, elhamdülillah. Dua mü’minin silahıdır ve onu korur. Biz Allah’a dua ederek en büyük korumayı elde ettik. Bize hiçbir kimse kötülük edemez. Bize kimsenin tuzakları zarar veremez. Allah’ın izniyle dualarımız bizi korur. Bize kötülük düşünen ve tuzak hazırlayan o kötülüğe ve tuzağa düşer.</div> <div><strong>Karagöz: </strong>İnşallah. Evet, şimdi gelelim asıl konumuza.</div> <div><strong>Hacivat: </strong>Gelelim, asıl konumuza gelelim.<strong> </strong></div> <div><strong>Karagöz</strong>: Ya Hacivat, dinle şimdi. Şamil Tayyar twitter üzerinden diyor ki; “Mehmet Akif Ersoy eksenindeki uyuşturucu soruşturmasında masumiyet karinesi ve aile hukukunu gözeterek dosyanın içeriğine girmiyoruz. Ancak. Özel hayat diyerek kenarından dolaştığımız dosyayı detaylı inceleyip bağlantıları birleştirdiğimizde sapkın ilişkiler ve uyuşturucu kullanımının, ‘keyif’ boyutunu aştığı görülüyor. Devlet, siyaset, ticaret ve yargı dünyasını etkileyerek haksız kazanç temin ettikleri, yargı, bürokrasi ve medyada kadrolaştıkları anlaşılıyor. Önemli kamu kurumundaki başkan yardımcısı, sevgilisini kuruma aldırıyor. Bir başkası, TV sunucusu sevgilisine bir kamu kurumundan sembolik rakamla ev kiralıyor. Üst düzey medya yöneticisi, yargıdaki işleri için yanına bu sunuculardan birini alarak hakim ve savcıları ziyaret ediyor. Bir diğeri, alem esnasında önemli devlet yöneticilerini görüntülü arayarak yanındaki kadınlara güç gösterisi yapıyor. Üzülerek ifade ediyorum, kimileri külliye programına ödül olarak yazılıyor. Bu ilişkilere göre ekranlar paylaştırılıyor, konuklar belirleniyor, politikalar şekillendiriliyor. Gözaltındaki varlıklı isimlerle ekipteki hukukçular üzerinden bağlantı kurularak milyon dolarlık anlaşmalar yapılıyor. Hem yerel hem merkezi iktidarla eş zamanlı flört ediliyor. Farklı siyasi eğilimleri temsil etseler de yukarıdaki sebeplerde birleşiliyor. Velhasıl. Mevzunun yargı boyutu bir yana, siyaset kurumunun çok yönlü arınma sürecini başlatması konusundaki ısrarımız bundandır. Zira, çürüme lokal değil tüm bünyeyi tehdit ediyor.”</div> <div><strong>Hacivat:</strong> Oooo, Şamil Bey neler de söylemiş böyle!</div> <div><strong>Karagöz:</strong> Evet, Şamil Tayyar bu hususta bunları söylemiş de, sen ne diyorsun bu hususta?</div> <div><strong>Hacivat:</strong> Evet, bu hususta benim görüşlerim şunlar.</div> <div>(Yazımızın 2.bölümünde Karagöz ve Hacivat’ın görüş ve düşüncelerini yani bu toplumdaki “çürüme ve yozlaşma lokal mi, genel mi?” Bu sorunun cevabını yazımızın 2. Bölümünde öğreneceksiniz. O bölümde doğrudan yazacağım. <strong>Yani yazım Karagöz-Hacivat atışması şeklinde olmayacak. Doğrudan yazacağım. </strong>Neyse, bir sonraki yazımda yazacaklarımı<strong> ç</strong>ok da merak etmeyin. İşte haykırıyorum: Bu toplumda çürüme ve yozlaşma lokal değil, geneldir. Konunun ayrıntılarını, bir sonraki yazımda okuyacaksınız,<strong> </strong>inşallah.)</div> <div></div>