OKUYUCULARLA DİYALOG

Çok sayıda okuyucum ya da sosyal medyadan takipçim bana yazıp gördükleri eksiklik ve aksaklıkları paylaşır ve bunları yetkililere duyurmamı isterler.

Genelde bu olumsuzluklardan etkilenenler tepkilerini daha yüksek sesle dillendirip bizi konularla ilgilenmemekle suçlar, zaman zaman da korkaklıkla itham ederler.

Kişi, eğer bir yakını uyuşturucuya bulaşmışsa, ailesine veya çevresine zarar veriyorsa sertleşir ve aklından geçeni kağıda döküp yazar.

Abdurrahman isimli bir arkadaşımız da öyle yapmış. Bakın ne diyor:

"Merhabalar, Uyuşturucu sorunu ne yazık ki Batman’da sadece son günlerin değil, uzun zamandır süregelen bir bela haline gelmiştir. Bu zehir, artık okul önlerinde bile satılabiliyor. Özellikle Çarşı ve Cengiz Topel İlköğretim Okulu çevresinde bu duruma şahit olmak ne yazık ki çok kolay. Bu konuda en büyük sorumluluk sadece anne babalara değil, siz değerli gazeteci dostlarımıza da düşüyor. Kamuoyunu bilgilendirmek, milletvekillerini ve emniyet güçlerini harekete geçirmek için kaleminizin gücüne ihtiyaç var. Sessiz kalmak, bu sorunun daha da büyümesine neden oluyor.

Merak ediyorum: Neden Batmanlı gazeteci büyüklerimiz bu konuda sessiz kalıyor? “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaş asın” anlayışıyla hareket etmek, toplumsal sorumluluğumuzla bağdaşmıyor. Bu mesele hepimizin meselesi. Lütfen ses olun, ışık olun."

Bizi de eleştiren hatta korkaklıkla suçlayan okuyucumuza nazik bir şekilde cevap verdikten sonra bu arkadaş, bir mesaj daha yazdı:

"Sevgili Nizamettin İzgi

Öncelikle yazdıklarını dikkatle okudum ve samimiyetin için teşekkür ederim. Batman Gazetesi’ni ve sosyal medya paylaşımlarını takip ettiğimi belki fark etmemiş olabilirsin, ama senin bu konulardaki hassasiyetini ve çabanı gerçekten takdir ediyorum. Özellikle çocuklarımızla ilgili yazdığın yazı çok kıymetliydi ve beni de derinden etkiledi.

Benim yorumum, asla seni ya da yaptıklarını yetersiz görmek amacıyla yazılmadı. Aksine, sana duyduğum güvenin bir ifadesiydi. Belki de bu yüzden biraz cesaretle senden bir öncülük bekledim. Çünkü senin sesinin, duruşunun ve kaleminin bu konuda çok etkili olacağına inanıyorum.

Eğer sözlerim seni kırdıysa, bu hiç istemediğim bir şey. Amacım sadece birlikte daha güçlü olabileceğimizi hatırlatmaktı. Korkularımız ortak, endişelerimiz benzer. Bu yüzden birbirimize destek olmak, omuz vermek zorundayız.

Seninle aynı safta olduğumu bilmeni isterim. Saygı ve muhabbetle..."

Evet, sizler bilmiyor olabilirsiniz ama benim okuyucu ve takipçilerimden iyi bir diyaloğum var. Hepsini önemserim ve isteklerini yerine getirmeye çalışırım.

Zaman zaman uyuşturucu satıcıları ve kullanıcılarıyla ilgili yazılar alıyorum. Vatandaş bu konuda haklı olabilir. Ancak yetkililer için "görevlerini yapmıyorlar" cümlesi yanlış.

Polis hemen hemen hergün uyuşturucu satıcısı ve kullanıcılarının yakalandığında ilgili haberler paylaşır, bizde bunu kamuoyuna duyururuz.

Sonuç olarak; vatandaşı da anlıyoruz, güvenlik güçlerini de. Ama aileleri de görmezden gelemeyiz. Eğer bir evde aileye zarar verecek bir seviyeye gelmiş bağımlı varsa bunlar yetkililere duyurulmalı ve tedavileri sağlanmalıdır.

Evet, maalesef yasaklı madde satışı hala var ve bunu yapanlar genç lerimize zarar veriyor. Bunun önlenmesi için herkes üzerine düşeni yapmalıdır.

Tabi bizler de.

Hoşça kalınız.