USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

EŞİT EĞİTİM İÇİN ÖNCE EŞİT BESLENME

EŞİT EĞİTİM İÇİN ÖNCE EŞİT BESLENME

Okullar açıldı, ders zili çaldı. Binlerce çocuk aynı sıralara oturdu, aynı kitapları açtı. Ancak hepsinin aynı imkânlarla güne başlamadığını biliyoruz. Kimileri kahvaltısını yapıp, beslenme çantasına sağlıklı yiyecekler koyarken; kimileri aç karna okula gidiyor, öğle arasında ise yalnızca bir simitle günü geçirmeye çalışıyor.

Oysa eğitim , yalnızca sınıfa girmek ve ders dinlemek değildir. Eğitim, zihinsel gelişim kadar fiziksel gelişimi de kapsayan bir bütündür. Aç kalan, yeterli besin alamayan bir çocuğun dikkatini toplaması, derse odaklanması ve potansiyelini ortaya koyması mümkün değildir. İyi beslenemeyen çocuk yalnızca bugünün dersinde geri kalmaz; yarının toplumunda da geriye itilmiş olur. Bu yüzden eğitimde fırsat eşitliğini konuşuyorsak, beslenme hakkını aynı masaya koymak zorundayız.

a

Çocuk Açlığı, Sessiz Bir Sorun

Çocukluk döneminde yetersiz ve dengesiz beslenme, büyüme geriliğinden bağış ıklık sisteminin zayıflamasına, öğrenme güçlüğünden psikolojik sorunlara kadar pek çok alanda olumsuz etki yaratır. Açlık yalnızca midede hissedilmez; zihinde, dikkat süresinde, davranışlarda ve özgüvende de kendini gösterir. Bu nedenle yoksul bir çocuğun doymadan okula gitmesi, yalnızca bireysel bir trajedi değil; ülkenin geleceğini ilgilendiren bir sorundur. Çünkü sağlıksız ve eksik beslenen çocuk, ileride iş hayatında ve sosyal yaş amda da dezavantajlı konuma düşer.

q

Peki, Neler Yapılabilir?

Okullarda ücretsiz kahvaltı programları: Özellikle dezavantajlı bölgelerde, çocukların güne sağlıklı başlaması için ücretsiz kahvaltı sunulabilir. Pek çok gelişmiş ülkede başarıyla uygulanan bu model, hem çocukların okula devamlılığını artırmakta hem de akademik başarıyı doğrudan etkilemektedir.

Besleyici okul öğle yemekleri: okulların yemekhane menülerinin daha dengeli ve besleyici olmasına özen gösterilmelisir. Sebze, bakliyat, süt ürünleri ve tam tahıllar menülerde daha çok yer almalı, çocuklara tek tip değil dengeli beslenme imkânı sağlanmalıdır.

Kantin düzenlemeleri: Kantinlerde yüksek kalorili, düşük besin değerli yiyeceklerin yerine sağlıklı, uygun fiyatlı alternatifler sunulmalı. Çocuklar için taze meyve, süt, ayran ve tam tahıllı atıştırmalıklar daha ulaşılabilir hale getirilmelidir.

Ailelere destek programları: Maddi imkânları sınırlı ailelere yönelik gıda destekleri, beslenme eğitimi ve pratik öğün önerileri ile çocukların evde de dengeli beslenmeleri sağlanabilir. Basit ve ekonomik yemek tarifleri ailelere ulaştırılabilir olmalı.

Beslenme bilinci eğitimi: Çocuklara, öğretmenlere ve ailelere yönelik düzenli eğitimlerle “sağlıklı beslenmenin öğrenmeye ve başarıya etkisi” anlatılmalı. Beslenme sadece karın doyurmak değil, sağlıklı bir gelecek inşa etmek olarak görülmelidir.

Toplumsal sorumluluk projeleri: Sivil toplum kuruluşları, belediyeler ve özel sektör el ele vererek, ihtiyaç sahibi çocuklara beslenme desteği sunabilir. Bu, yalnızca çocukların değil, toplumun da geleceğine yapılacak en değerli yatırımdır.

Sonuç

Her çocuğun sağlıklı beslenme hakkı vardır. Bu hakkın korunması için yalnızca ailelerin değil, yerel yönetimlerin, eğitim kurumlarının ve toplumun tüm kesimlerinin sorumluluk üstlenmesi gerekir. Çünkü eğitim hakkı ile beslenme hakkı birbirinden ayrı düşünülemez. Aç bir çocuğun öğrenme şansı azalır; bu da gelecekteki fırsat eşitsizliğini daha da büyütür.

Bugün atılacak küçük adımlar, yarının sağlıklı, başarılı ve bilinçli nesillerini yetiştirecektir. Çünkü her çocuk; eşit sıralarda oturmayı, eşit eğitimi ve en önemlisi eşit beslenmeyi hak eder.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ