<div>Değerli dostlar, bir yılı daha geride bırakırken her yıl tanık olduğumuz o bildik süreci tekrar yaşıyoruz. Yeni yıla girmeden önce TBMM çatısı altında günlerce süren bütçe görüşmeleri yapılıyor, bütçe oy çokluğuyla kabul ediliyor ve Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giriyor. Yılın ilk ayıyla birlikte maaş zamları hesaplara yatıyor, kurumlara ayrılan ödenekler netleşiyor. Ancak bu bütçe tablosunda, toplumun en hassas kesimlerinden biri olan engelli vatandaşlarımız ve onların bakımını üstlenen yakınları hâlâ hak ettikleri karşılığı tam anlamıyla bulabilmiş değil.</div> <div>Yaklaşık yedi yıldır hem Batman’da hem de Türkiye’nin dört bir yanında ikamet eden engelli bireylerle ve onların bakımını üstlenen fedakâr yakınlarıyla iletişim halindeyim. Gerek yüz yüze gerek telefonla binlerce dert dinledim. Bu sorunları Batman milletvekillerimize ilettim, siyasi partilerin il başkanlarıyla görüştüm; elimden geldiğince engelli bireylerin sesi olmaya çalıştım. Peki, bu çabalar yeterli mi? Ne yazık ki hayır. Çünkü bu aileler aslında imkânsızı istemiyor; sadece seslerinin Meclis kürsüsünde yankılanmasını bekliyorlar.</div> <h4>7/24 Mesaiye Asgari Ücret Çok mu?</h4> <div>Bir engelli bakıcısının emeğini nasıl ölçebiliriz? Bugün bir çalışan günde 8 saat mesai yaparken, bir engelli yakını haftanın 7 günü, günün 24 saati kesintisiz "mesai" başındadır. Sosyal hayattan kopan, bir aktiviteye katılma şansı bile olmayan bu kişilerin aldığı bakım ücretinin en az asgari ücret seviyesine çekilmesi bir lütuf değil, haktır. Onlar sadece birer "bakıcı" değil, devletin yükünü omuzlayan gizli kahramanlardır. Bu yüzden bu kardeşlerimizin "çalışan" statüsüne alınarak sigorta kapsamına dahil edilmesi insani bir zorunluluktur.</div> <h4>Kuru Yanında Yaşı Yakmayın</h4> <div>Son yirmi yılda engelli hakları konusunda ciddi iyileştirmeler yapıldığı bir gerçek. Ancak son dönemde bazı kazanılmış hakların geriye gidişine şahitlik ediyoruz. Örneğin, engelli araç alımlarındaki düzenlemeler... "Suistimal ediliyor" gerekçesiyle getirilen kısıtlamalar, asıl ihtiyacı olan binlerce mağdur yaratıyor. Eğer bir suistimal varsa, devletimiz bunu araştırıp suçluyu bulacak güçtedir; suistimal edenin cezasını, dürüst vatandaşa hak kısıtlaması olarak ödetmek "kurunun yanında yaşın da yanması" demektir.</div> <h4>Vekillerimize Çağrımızdır</h4> <div>Batmanımızın birbirinden değerli beş milletvekiline buradan sesleniyorum: Lütfen bu ailelerin sesini Meclis kürsüsüne taşıyın. Engelli bakıcılarının sigorta kapsamına alınması ve maaşlarının asgari ücret seviyesine çıkarılması için öncü olun.</div> <div>Unutmayalım ki, her sağlıklı birey aslında birer engelli adayıdır. Bugün kulak tıkadığımız o ses, yarın bizim tek sığınağımız olabilir.</div>