HAVAİ FİŞEK

       Havai fişek yapımında kimyasal ve ağır metaller kullanılmaktadır. Ateşlendiğinde gazlı ve sıcak bir kimyasal reaksiyona girerek bir patlama meydana gelir. Bu patlamada çıkan yoğun ışık ve gürültü canlıları olumsuz etkilemektedir.

       Bu olumsuz etkilerinin yanında da havayı, toprağı, suyu kısacası çevre kirliliğine de yol açıyor, doğayı da zehirliyor.

       Piroteknik gösteri olarak da adlandırılan havai fişek gösterisi kısa süreli bir gösteridir fakat doğada uzun süreli ayak izi bırakabilmektedir.

       Havai fişekler, patladıklarında yoğun bir duman ve kimyasal maddeler yayarlar, bu da hava kirliliğine neden olduğundan solunum problemi olanlar için ciddi bir tehdittir.

       Ayrıca havai fişeklerde kullanılan metal ve kimyasallar toprağa ve su kaynaklarına karışıp çevre kirliliğine yol açtığı gibi yangın tehdidi de oluşturmaktadır.

       Kutlamalarda kullanılan havai fişeklerin yarattığı yoğun ışık ve gürültü, özellikle gökyüzünün güzellikleri olan  kuşları olumsuz etkiliyor. Kuşlar, havai fişeklerin gürültüsünden paniğe kapılıp yaşam alanlarını sürüler halinde terk edince panikle binalara, ağaçlara, elektrik hatlarına veya birbirlerine çarparak yaralanıyor, ölüyor, kalanların da bir kısmı kayboluyor.

      Yüksek frekanslı gürültüye karşı hayvanlar daha hassas olduğundan havai fişeklerin patlatılması esnasında yavrularını terk ettikleri, beslenme ve üreme davranışlarının bozulduğu bilinmektedir.

       Havai fişeklerin içerdiği kimyasallar, zehirli gazlar ve ağır metaller havaya da karışıyor. Bu zehirli maddeler daha sonra suyu ve toprağı kirleterek hem insanların hem hayvanların hem de bitkilerin  sağlığına ciddi zararlar verebiliyor.

       Havai fişeklerin patlatılması insanlarda kulak çınlaması, işitme kaybı, göz tahribatı, alerji, astım gibi solunum yolu rahatsızlıklarına,

       Hayvanlarda ise gece göç ederken yön kaybı yaşamalarına, yanmalarına ya da yaralanma ve sakatlanmalarına, stres ve korkuya, fobi ve travma oluşmasına, travma sonrası stres bozukluğuna, körlüğe, felç, çarpıntı, titreme veya sindirim sistemi hastalıklarına, kalp krizinden ölmelerine kadar pek çok ağır sonuçlara yol açtığı bilinmektedir.

       Ayrıca yaşam alanlarının yanmasına, anne kuşların yaşadıkları panikle kuluçkadaki yumurtalarını ve yavrularını terk edip bir daha dönmemelerine neden olduğu, bu da hem anne kuşların hem de yavruların yaşamlarını olumsuz etkilediği, panikleyen kuşların yaşamını yitirmesi gibi vahim sonuçlara yol açabiliyor.

       Onca olumsuz etkilerinin olmasına rağmen hala kutlamalarda havai fişek kullanılıyorsa bana ne doğanın tahrip edilmesinden, çevre kirliliğinden, bitkilerin, hayvanların, insanların zarar görmesinden ya da gecenin geç bir saatinde havai fişeğin gürültüsünden bir bebeğin irkilerek uyanmasından, korkmasından, hastası olandan, yası olandan, vardiyalı çalışandan demektir.

       Bu bir kul hakkıdır, bu bir zulümdür.

       Hele ki Batman’ın kavurucu sıcaklarında, kapı pencerelerin sonuna kadar açıldığı, gürültüden kendini korumanın mümkün olmadığı, sıcakların uykuya geçişi zorlaştırdığı gecelerde tam da uykuya geçmişken bir havai fişeğin sesiyle uyandırılıyorsa kişi bu zulüm değil de nedir?

       Ki, bu yaz boyunca bir iki kez değil neredeyse her gece oluyor. Kimi zaman gecede iki üç kutlamanın ve gece on ikiden sonra yapıldığını görüyoruz. Bu zulüm değil de nedir?

       Bu insana zulümdür, bu duyarsızlıktır, bu doğaya, çevreye karşı sorumsuzluktur.

       Çevre kirliliğine sebebiyet veren, canlılara olumsuz etkileri olan ve de çağımıza hiç yakışmayan bu kutlama aracını lütfen kullanmayalım, kullananları da uyaralım.

       Havai fişek kullanımının önüne geçmek için çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri hakkında ilgili kurumlar tarafından halkın bilinçlendirilmesi halinde daha az kullanılacağına inanıyorum.

       Daha temiz daha sağlıklı daha güvenli ve daha huzurlu bir yarın için bir an önce havai fişek kullanımının bırakılması dileğiyle kalın sağlıkla.