USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

AİLE NAMAZLA DİRİLİR

AİLE NAMAZLA DİRİLİR

Aile; karşılıklı birbirine muhtaç olan, birbirine dayanan ve güvenen bireylerden oluşan kutlu bir yuvadır

Aile, toplumun özüdür, özetidir, hulasasıdır. Aile, insanlığın kaynağıdır. Eğer bu kaynak kurursa, temsil ettiği insanlık da kurur, eğer bu kaynak bulanırsa, içinde bulunduğu toplum da bulanır ve çözülme kaçınılmaz olur.

Maddenin en küçük yapı taşı atom, canlı organizmaların en küçük yap taşı hücre ve toplumun en küçük yapı taşı ise ailedir.

Atom parçalanırsa madde için felaket, hücre parçalanırsa canlı organizma için felaket ve aile parçalanırsa toplum için felaket olur.

Ailenin üç temel unsuru vardır: Baba, anne ve çocuklar.

Baba ailenin temel dayanağı, anne aile için sığınak ve çocuklar da dünya hayatının ziynetidir, süsüdür.

“Çocuklarımızın ayağına batan dikenler ya bizim ektiklerimizdendir ya da biçmediklerimizdendir.”

Çocuklarımıza gözümüz gibi bakmamız, maddi ve manevi yönde yetişmeleri noktasında çaba sarfetmemiz gerekmektedir

Müminin Mi’racı demek olan Namazda dört temel pozisyon vardır. Bunlar; Kıyam, Rükû, secde ve Ka’de dir.

Kıyam, ayakta durmak demektir. Kıyam; Küfre, şirke ve zulme karşı bir duruş ve sürekli olarak kıyamda Allah’ı zikreden meleklerin ve ayakta duran ağaçların ibadetlerini temsil eder.
Eğilmek demek olan Rükû; Allahtan başka hiçbir güce, kudrete boyun eğmemek demektir. İnsan bu pozisyonuyla sürekli olarak rükuda Allah’a (cc)kulluk eden meleklerin ve rükû halindeki bütün dört ayaklı hayvanların ibadetlerini temsil eder.
Secde, Allah’a(cc) en yakın olduğumuz andır. İnsan bu pozisyonuyla, sürekli olarak secde halinde Allah’a (cc)ibadet eden meleklerin ve adeta secde halindeymiş gibi duran sürüngenlerin ibadetlerini temsil eder.
Ka’de oturmak demektir.  İnsan bu pozisyonuyla sürekli oturarak ibadet eden meleklerin ve oturur gibi görünen taşların, dağların ibadetlerini temsil eder.

Namazda olan kişi; Allah(cc)’ın huzurunda olmanın bilinciyle, evrendeki bütün varlıkların Allah(cc)’ın karşısındaki pozisyonlarını temsil etmenin onurunu yaşamaktadır. Huşu içindeki kılınan namazın hazzını ve tadını tarif etmek mümkün değildir.

“Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak olan namaz, en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilir" (Ankebut, 29/45)

Demek ki namazı kılmanın temel şartı “dosdoğru” olmasıdır. Namaz; bizi her türlü kötülükten, hayasızlıktan alıkoyması gerek-şarttır.  Rabbimin razı olmadığı her türlü tutum ve davranıştan sakınmamız gerekmektedir. Eğer namazlarımız, bizi bu kötülüklerden alıkoymuyorsa, geriye dönüp bakmamız ve kendimizi test etmemiz gerekmektedir.

Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in buyurduğu üzere “namaz; dinimizin direği, gözümüzün nuru, gönlümüzün süruru ve cennetimizin anahtarıdır.”

“Dinimizin direği ve gözümüzün nuru” olan namazımıza dikkat etmemiz, Rabbimizin rızasına uygun tarzda kılmamız ve sıratı müstakim üzere hayatımızı inşa etmemiz gerekmektedir.

İhlas, samimiyet huşu ile namazlarımızı camide cemaatle, evde de ailecek cemaatle kılmaya özen gösterirsek, camilerimizin manevi ikliminden ve hanemizdeki namazın hazzından ve tadından nasibimizi almış oluruz.

Namaz merkezli bir hayatı inşa ederek, vaktimizi namazla disipline edelim.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ