USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

DENETİM

DENETİM

        İnsanoğlu toplu yaşama başladığı günden beri denetim vazgeçilmez, hayati derecede bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır.

       İnsanın var olduğu her yerde denetimin olması elzemdir. Hele ki bu bir kamu kurumu ve de bu kurum hizmete yönelik bir kurum ise denetim daha da elzemdir.

       Fakat ne yazık ki görünenler denetimin yetersiz olduğunu gösteriyor, denetimin birçok alanda yetersiz olduğuna birçok kez rast geldiğim olmuş ancak bu yazımda sadece konaklama ile ilgili denetimsizliği kaleme almak istedim.

       Geçen aylarda Karadeniz Bölgesine on günlük bir geziye çıktık. Konaklamak için de kamu kurumlarının bünyesindeki misafirhanelerde kalmayı önceden belirledik. Birkaç misafirhanenin dışında, misafirhanelerin hemen hemen hepsinde bir sıkıntı vardı. Ya oda tamamen temiz ve de sağlıklı değildi ya da yemekhane. Bu ikisini bir arada hem temiz hem de sağlıklı bir konaklama yeri olarak tam anlamıyla bulamadık. Açıkçası kalite namına bir şey yoktu. Tabii ki bu durum sadece Karadeniz Bölgesine has bir durum değil, daha önceleri başka bölgelerde de defalarca bu gibi sorunlarla karşılaştık.

       Fakat en kötüsü, bir defasında bir misafirhaneyi gördüğümde hayretler içinde kalmıştım. Bu konaklama yeri köklü bir bakanlığa bağlı bir müdürlüğün bünyesinde işletilen bir misafirhaneydi ve durum tamamen şöyleydi: Daha odaya girmemle küf ile lavabo kokusunun iç içe girdiği bir koku burnuma sökün etti. Oda üç yataklı bir odaydı, belliydi ki uzun zamandır duvarlar boyanmamış, odanın bir köşesinde, tavanda genişçe rutubetli bir alan vardı. Perdenin bir kısmı kornişten çıkmış sarkık vaziyette, sanki yıllardır yıkanmamış gibi kirli duruyordu. Yastıkların kılıfları, çarşaflar, nevresimler tam bir rezaletti, mobilyalar kırık döküktü. Lavabo ve duş kabininin bulunduğu bölüme geçtim. Musluk bataryaları paslanmış, duş kabininin bir camı kırık, ve daha sayılacak birçok olumsuzluklar...

       Bu manzarayı gördüğümde nedense Amerikalı Yazar Herman Melville’nin 19. Yüzyılda kaleme aldığı Moby Dick adlı eserindeki (Spouter-Inn) han aklıma geldi. Kitabı okuduğumda, konaklama yeri olan bu hanın, eski ve bakımsız, karanlık ve kasvetli bir atmosfere sahip olduğunu bana hissettirmişti. Bu misafirhane de bana kitapta tasvir edilen hanı anımsattı. Kısacası çağımıza hiç yakışmayan bir görüntüydü.

       Bu durum yönetimsel kontrolün ve de gözetimin yapılmadığının bir göstergesidir, başka da bir şey değildir.

       Kamu misafirhanelerinin bu durumda olması, orada çalışan personel sorumluluk bilinciyle davranmıyor, şube müdürü gerekenleri yapmıyor, il müdür yardımcısı ile il müdürü ilgilenmiyor ve diğer ilgililer de hiç denetim yapmıyor ya da yapıyor üzerinde durmuyor. Bu vatandaş için de ülke ekonomisi için de bir kayıptır.

       Bu durum  o kurumun güvenilirliğini ve de itibarını sarsar. Sizce halk böyle bir müdürlüğe ne kadar güven duyar ne kadar itibar eder ki?

       Denetim, yönetime bir değer katar ve aynı zamanda kamu hizmetlerinde ekonomiklik ve de verimlilik sağlanmış olur. Bu hem kurum yararına hem de vatandaş yarınına olacaktır.

       Vatandaş kamu kurumlarının bünyesindeki misafirhaneleri daha güvenilir ve daha ekonomik olduğu düşüncesiyle tercih ediyor ancak maalesef daha güvenilir olabilir fakat daha ekonomik değildir. Temiz ve sağlıklı olmayışı vatandaşa daha pahalıya mal olmaktadır.

       İnsanların, görevlerini tam olarak yaptıklarına çok ender rastlanır. Bu nedenle denetleme bir zorunluluktur ve de ihtiyaçtan doğmuştur.

       Kamu yönetiminin halka daha iyi bir hizmet sunmasında denetimin önemli bir rolü vardır. Özellikle de yönetimin kontrol ve gözetimi denetimin sağlanmış olmasıdır. Lütfen denetim yapılsın, hem bu güzel ülkemizin ekonomisi hem de halk için.

       Denetimin usulünce yapılması, misafirhanelerin temiz ve de sağlıklı olması dileğiyle kalın sağlıkla.

      

      

      

     

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ