<div>Sağlıklı bir gelişim süreci için çocuğun şahsiyetinin ve karakterinin şekillenmesinde ailenin rolü büyük bir önem kazanmaktadır. Zira çocuğun; şahsiyet ve karakterinin %75’i 0-6 yaş grubunda oluşmaktadır. Geri kalan %25 ini de yakın ve uzak çevresinden, ilişkili olduğu arkadaş gruplarından edinmektedir. 0-6 yaş grubundaki çocukların gelişiminde anne-babanın etkisinin çok yüksek olduğu açıktır. Çünkü; anneler sığınak ve babalar de dayanaktır. Bu sığınak ve dayanak durumundaki anne-babalar, çocuklarına rol model olurlarsa, geleceğin beklenen nesli doğacaktır.</div> <div>Çocuğun sağlıklı gelişim sürecinde ihtiyaç duyduğu en önemli duygular; Aidiyet Duygusu, Güven Duygusu ve Takdir Duygusu şeklinde sıralanabilir. Duyguların insan hayatındaki önemi yadsınamaz. Zira insanlar; kelimelerle konuşur, kavramlarla düşünür ve duygularla yaşar. Aidiyet Duygusu, çocuğun ailesi ile ilişkisinde temel belirleyici değerdir. Bu temel değer duygusu üzerine diğer duygular inşa edilir. Anne-baba, çocuğa bu aidiyet duygusunu iliklerine kadar vermeli ve çocuk bu duyguyu doya-doya yaşamalı. Başarıları takdir edilmeli, olumlu hediyelerle pekiştireçler verilmeli. Çocukta şu aidiyet duygusu oluşmalı: Benim çok iyi bir ailem var, annem ve babam benim geleceğim için çırpınıyorlar, beni çok seviyorlar, böyle bir ailenin çocuğu olmak benim için büyük bir onur. İyi ki, böyle bir ailenin ferdiyim.</div> <div>Çocuğun olumlu ve sağlıklı gelişiminde bir diğer temel duygu, Güven Duygusudur. “Güven” kavramı günümüz dünyasında en çok önem verilen kavramdır. “Güven ortamı”, “Güvenilir insan”, “güven veren piyasa” ve benzeri. Peygamber efendimize, peygamberlik gelmeden önce müşrikler tarafından verilen bir isim vardır: “Muhammed- ül Emin”. Yani; doğru, Emin, Güvenilir, itimad edilir Muhammed demektir. Her konuda güven veren böyle bir peygamberin ümmeti olmak ne büyük bir bahtiyarlık! Biz anne-babalar olarak, çocuklarımıza ve çevremize bu rol modelliği ortaya koymalı, bu güven duygusu içerisinde çocuklarımızı büyütmeli, güven duygusunu sarsacak iletişim hatalarından, verilen sözleri yerine getirmeme, yalan söyleme gibi tutumlardan sakınmalı. Güven duygusunu pekiştirecek tutum ve tavırları hayatımızın eksenine almalı. Böylece çocuk bu güven duygusu içerisinde aidiyet duygusunu da güçlendirmiş olacak.</div> <div>Çocuğun sağlık ve olumlu gelişim sürecinde diğer önemli duygu, Takdir Görme Duygusudur. Takdir Görme Duygusu, fıtridir. İnsanın yaratılışında takdir duygusu vardır. İnsan takdir edilmek ister. Alemin özü,cevheri demek olan insan, çok değerli bir varlıktır. Bu değeri teslim etmek, bizim de sorumluluğumuzdur. Anne-baba tarafından takdir edilen çocukta özgüven oluşur. Anne-babalar bu yolla çocuğa; doğru-yanlış, iyi-kötü, hak-batıl davranış kodlarını kazandırmış olurlar.</div> <div>Aile bireyleri arasında, bu duygular; işlevsel, sahih ve sürekli olmalı. Çocukların bu duyguları dışarda aramalarına imkân sağlamayacak bir derinlikte olması gerekmektedir. “Bu sebeple aile bireylerinin ihtiyaç duyduğu psikososyal doyumun büyük ölçüde aile içinde sağlanması diğer mecralara bu açlıkla yönelmenin de önüne geçilmiş olacaktır.”</div> <div>Aile, toplumun özü ve temel dinamiğidir. Aile kurumunun gerek bireyler arasında gerekse toplum bazında çok önemli işlevleri vardır. Bu işvelerin sağlıklı olması aile kurumunu güçlü kılar ve sürekliliğini arttırır. Gerek eşlerin birbirleriyle olan olumlu iletişimleri ve gerekse çocuklarla olan sağlıklı iletişimleri aile içi bağların güçlenmesini sağlayacaktır. Aile içi iletişim, ruberu, yüz-yüze, tabii ve samimi bir ortamda olması durumunda aile içi bağların güçlenmesi ve güvene dayalı, aidiyet ve takdir duygularının maksimum olduğu bir dünyanın oluşmasına zemin hazırlayacaktır.</div>