YÜZÜNCÜ YILINDA YÜKSELİŞİ İNŞA ETMEK (3)

        Kürtler, Millet-i Sâdıka olmuştur tarih boyunca, ama iş hak hukuka kardeşliğe gelince birçok konu görmezlikten gelinmiştir. Ne zamanlar geçti, ne çetin kışlar birbirini kovaladı acı içinde, bu zamanlarda sözde çözüm diye ortaya konulanların çözüm değil, sorunları artırdığını, büyüttüğünü, kronikleştirdiğini ne zaman göreceğiz? Kendini; Atatürkçü, cumhuriyetçi, demokrat, çağdaş, özgürlükçü, aydın, milliyetçi, devrimci görenlerin gözlerini açma zamanı gelmedi mi?  Hala adalet, kardeşlik , dayanışma, demokrasi, hukukun üstünlüğü, özgürlükler diyen halkları; koyun, yobaz, ayrılıkçı ve terörist mi göreceğiz? Demokratikleşme ve kardeşliği inşa süreci, yeni 1000 yılın ilk asrının en çılgın, hayırlı, verimli, doğru süreci, projesi olacaktır. Yeni sürecin temellerini adalet,  kardeşlik hukuku, demokratikleşme, hürriyet, milli manevi değerler ve özgünlük kavramlarının üzerine inşa edelim.

        Bu süreç; sürecin tarafları, devlet, hükümet, ittifaklar, siyasi partiler, taraflar, kurumlar, ideolojiler, cemaatler, tarikatlar, sivil toplum, medya, sanat dünyası, bilim, kanaat önderleri, iş dünyası, toplumun farklı kesimleri için samimiyet testi olacaktır.  Süreçte kim kimdir,kimin fikri,zikri nedir, neydi net olarak görülecektir… Burada hiçbir taraf, mazeret uyduramaz, süreci zehirleyemez, şark kurnazlıklarına, Bizans oyunlarına ve entrikalarına başvuramaz... Süreci zehirlemek için içte ve dışta birtakım odaklar operasyonlar yapabilirler, bunu mazeret göstererek kim, kimler bahane, mazeret öne sürerek süreci rafa kaldırırsa Allah da tarih de millet de şehitler de gazilerde kader de bölgedeki mazlum milletler de onları affetmeyecek, geçmişte ve gelecekte olmuş olacak tüm günahları üstlenmiş olacaktır…

       Yüreği; maneviyat, sevgi, vefa; kafasında akıl, bilim, adalet; ruhunda asalet, onur, insanlık olan her fert yükseliş asrının inşasında işçi, memur , köylü, mühendis, usta, hizmetçi, bekçi olarak tarihteki yerini alacaktır.

      Yeni sürecin inşası için millete borçları olan sanat, sinema dünyası, sürecin ruhuna yönelik etkinlikler, sergilemeli, öncü güçler olmalılar. Taraflar, ayrı ayrı, ya da ortak olarak konferanslar, söyleşiler, açık oturumlar, mitingler, haberler, belgeseller vb konular için çalışmalar yapmalılar. Çok titiz, özenli, nazik, şefkatli bir dil kullanılmalılar, hassasiyetler kaşınmamalı, kanatılmamalı, sinir uçlarına tek mesaj gitmemeli. Artık aklıselim, fikri selim, sevgi, anlayış, uzlaşma, muhasebe, helalleşme ve kardeşlik zamanıdır diyelim… Yok, etme, reddetme, kavga, kin, kutuplaşma bitsin, EDİBESE diyelim!