<div>Namaz kılmak önemli olduğu kadar, namazları cemaatle kılmakta bir o kadar önemlidir.Ebul A’la el Mevdudi (Allah kendisine rahmet etsin)Tefhimul Kur’an’da Bakara suresi 3. Ayette geçen “Namazı dosdoğru kılın” ı şu şekilde tefsir eder; Namaz Kur'an'ın emrettiği ilk ve en önemli görevlerden biri olduğu için, imandaki samimiyetin ölçüsü ve pratik bir delilidir. Bu nedenle, bir kimse İslâm'ı kabul ettikten sonra ezanı duyduğunda cemaate katılıp, namazı kılmalıdır. Çünkü şehadetin samimi olup olmadığını bu belirler. Eğer ezana kulak asmaz ve cemaata katılmazsa, bu onun imanında samimi olmadığının bir göstergesidir.</div> <div>"İkâmet'üs-Salat" (Namazı dosdoğru kılmak) teriminin çok geniş anlamlı olduğuna da dikkat edilmelidir. Bu, namazın cemaatle kılınması gerektiğine ve namaz için her yerde sürekli düzenlemeler yapılması gerektiğine işaret eder. Aksi takdirde bir yerin sakinlerinin hepsi tek tek namazlarını kılsalar bile,namaz ikâme edilmiş olmayacaktır.</div> <div>Cemaatle namaz kılmanın önemini peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) birçok hadisinde dile getirmiştir. Mescid-i Nebevî"nin inşa edilmesinin ardından vefatına kadar ise bütün farz namazları cemaatle kıldırmış ve her fırsatta ashâbına cemaate katılmayı tavsiye etmişti.Çünkü mescide gitmeyi alışkanlık hâline getirmek, namazı cemaatle kılmak ve mescitlerin bakımı ile uğraşmak İslâm"ın şiarlarından biriydi. Bu nedenle Hz. Peygamber,“Bir kişinin sürekli mescide gittiğini görürseniz onun imanına şahit olun! Çünkü Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Allah"ın mescitlerini, ancak Allah"a ve âhiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah"tan başkasından korkmayan kimseler imar eder..."” buyurmuştu.</div> <div>Resûl-i Ekrem, cemaatle kılınan namazın kişiye kazandırdığı güzellikleri şöyle zikreder: “Her kim namaz için güzelce abdest alır, sonra farz namazı kılmak için gider de onu insanlarla veya cemaatle ya da mescitte kılarsa Allah o kimsenin günahlarını affeder.” Enes b. Mâlik de şöyle demiştir: “Kim Allah için kırk gün süreyle cemaatle namaz kılar, ilk tekbire yetişirse o kimseye (Allah tarafından) iki kurtuluş yazılır; birisi ateşten, diğeri münafıklıktan kurtuluş.” (Tirmizî, Salât, 64.)</div> <div>Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi kat daha faziletlidir.” (Buhârî, Ezân, 30)</div> <div>Hz. Peygamber'in, Ebu'd-Derdâ'ya, bir yerde üç kişi olup da cemaatle namaz kılınmazsa, şeytanın onları kuşatıp yeneceğini söyledikten sonra, “Cemaate devam et, çünkü kurt, sürüden ayrılanı yer!” (Ebû Dâvûd, Salât, 46 ) biçimli ikazı, ümmet şuurunun cemaat ruhuna bağlı çalışmaları, aksi takdirde tek başına kalan kişinin kaybolup gittiği, cemaatten mahrumiyet fertlerinin oluşturduğu toplumların da çökeceğinin en güzel ifadesidir.</div> <div>Hz. Peygamber, geçerli bir mazereti olmayan ve vakti olan her Müslüman"ın cemaate iştirak etmesinin önemini ve gereğini hep vurgulamıştır. Nitekim bir defasında görme engelli sahâbî İbn Ümmü Mektûm, kendisini mescide getirecek bir kimsesinin olmadığını söyleyerek, namazı evde kılmak için izin istemişti. Bunun üzerine Hz. Peygamber ona, ezanı duyup duymadığını sormuş, “Evet.” cevabını alınca da, “Öyleyse (davete) icabet et.” Buyurarak (Müslim, Mesâcid, 255) cemaatle namazın sevabından mahrum kalmamasını tavsiye etmişti. </div>