<div>Turizmde Batman için ne yapıyoruz? Bazen tur rehberlerini davet ediyor, ağırlıyor, yedirip içiriyoruz ama işin sonunda sonuç koca bir hüsran oluyor. Türkiye’de bölgemize düzenlenen turlara bakıyorum; rota hep aynı: Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Midyat ve ardından geri dönüş. Peki, bu turlar neden Batman’a uğramıyor? Kusura bakılmasın ama turizm konusunda gerçekten çok gerideyiz.</div> <div>Diğer iller tanıtımlarını öyle güzel ve etkili yapıyor ki, gözümüzün önünde nasıl turist çekildiğini görüyoruz. Biz ise kendi kendimize festivaller düzenliyor, birkaç etkinlik yapıp sanki turizm adına büyük işler başarıyormuşuz gibi kendimizi kandırıyoruz. Oysa yabancıların da yerli turistlerin de ilgi göstereceği öyle değerli yerlerimiz var ki… Mor Kiryakus Kilisesi, Hasankeyf Müzesi, Raman-8 petrol kuyusu, Malabadi Köprüsü, Nasıroğlu Külliyesi, Batman şehir merkezi ve kendine özgü mutfağımız bu ilin en güçlü turizm kozları olabilir. Ama biz bunları tanıtmayı bilmiyoruz.</div> <div>Bugün sosyal medyanın ve görsel iletişimin gücünü herkes biliyor. Saydığımız bu yerlerin görüntüleri dronla çekilse, fonda hafif bir yöresel müzikle düzenlenip Valilik ve Belediye tarafından birkaç televizyon kanalında reklam olarak yayımlansa, ardından sosyal medyada yaygınlaştırılsa, inanın tur firmaları Batman’ı rotalarına dahil etmemek için bahane bulamazlar. Çünkü görüntülerin dili, sözcüklerden çok daha güçlüdür. İnsanların ilgisini çekmenin yolu da budur.</div> <div>Ama biz ne yapıyoruz? Bir festival düzenleyip, Gercüş üzümünü, karpuz çekirdeğini, tandır ekmeğini “çok önemli bir değer” diye vitrine koymaya çalışıyoruz. Açık konuşalım; yabancı turist senin karpuz çekirdeğini mi, tandır ekmeğini mi merak ediyor? Bir Mardin’e, bir Diyarbakır’a bakın. Onlar kaburga dolmasını, bumbarı, şırdanı, içli köfteyi, şam böreğini, meftuneyi, çömlek güveci sosyal medyada öyle bir sunuyor ki, izleyenlerin ağzı sulanıyor. Bizimkiler ise hâlâ karpuz çekirdeğiyle övünmeye devam ediyor.</div> <div>Artık ufkumuzu genişletmemiz gerekiyor. Batman’ın turizmde söz sahibi olabilmesi için bu şehri seven, vizyon sahibi 7-8 kişinin bir araya gelip ciddi bir çalışma yapması şart. Tanıtım stratejisini doğru kurmadan, turizmde başarıyı yakalayamayız. Kendi kendimize “festival yapıyoruz” diyerek avunmak bize hiçbir şey kazandırmaz. Yanı başımızdaki Midyat, uluslararası festivaller düzenleyip yabancı ülkelerden katılımcılar getirirken bizim hâlâ küçük çaplı etkinliklerle övünmemiz, şehrimize haksızlık değil midir?</div> <div>Dost acı söyler. Batman’ı turistik bir şehir haline getirmek istiyorsak önce zihniyetimizi değiştirmemiz gerekiyor. Gerçekçi olmalı, büyük düşünmeli, elimizi taşın altına koymalıyız. Aksi halde biz kendi festivallerimizi yapmaya devam eder, turizmde komşularımızın yükselişini uzaktan seyretmekle yetiniriz.</div> <div>Hoşça kalınız.</div>