SONBAHARDA DUYGUSAL YEME VE SEROTONİN DENGESİ

Soğuyan havalar, kısalan günler, azalan güneş ışığı… sonbahrla birlikte ruh halimizde de belirgin değişiklikler yaşanır. Güne enerjik başlamak zorlaşır, tatlı isteği artar ve birçok kişi “bu aralar neden sürekli bir şeyler yemek istiyorum?” sorusunu kendine sorar. Aslında bu durumun ardında hem biyolojik hem de psikolojik etkenler vardır.

 GÜNEŞ AZALDIKÇA SEROTONİN DE AZALIYOR

Sonbaharın sonlarına doğru gün ışığının en az olduğu dönemlerden biridir. Azalan güneş ışığı, vücudumuzda “mutluluk hormonu” olarak bilinen serotonin düzeyinin düşmesine neden olur. Serotonin azaldığında, vücut bunu telafi etmek için “hızlı mutluluk” sağlayan karbonhidratlara ve tatlılara yönelir. Bu nedenle özellikle çikolata, hamur işi, tatlı ve ekmek türü besinlere karşı istek artar.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, serotonin seviyesini geçici olarak yükselten bu besinlerin uzun vadede kan şekeri dalgalanmalarına, insülin direncine ve gereksiz kalori alımına neden olabileceğidir.

 DUYGUSAL AÇLIK İLE FİZİKSEL AÇLIĞI AYIRT ETMEK

Havalar soğumaya başlayınca gözlenen “tatlı krizlerinin” çoğu aslında duygusal açlıktan kaynaklanır. Fiziksel açlık yavaş yavaş gelişir, her besinle giderilebilir; ancak duygusal açlık anidir, genellikle tatlı veya karbonhidratlı gıdalara yönelir ve yedikten sonra pişmanlık hissi bırakır.

Kendinize şu soruyu sormak bu farkı anlamanıza yardımcı olur:

Gerçekten aç mıyım, yoksa sadece sıkıldım mı ya da stresli miyim?

Bu farkındalık, duygusal yemenin kontrol altına alınmasında ilk adımdır.

SEROTONİN DENGESİNİ DOĞAL YOLLARLA ARTIRMAK.

Tatlıya yönelmeden de serotonin seviyesini desteklemek mümkündür. İşte bazı bilimsel olarak desteklenen yöntemler:

Triptofan içeren besinler tüketin:

Yumurta, yulaf, muz, ceviz, badem, süt, yoğurt ve hindi eti triptofan bakımından zengindir. Triptofan, vücutta serotonine dönüşen bir amino asittir.

Düzenli egzersiz yapın:

Yürüyüş, dans, yoga gibi aktiviteler beyinde endorfin ve serotonin üretimini doğal olarak artırır.

Güneş ışığından faydalanın:

GÜN İÇİNDE EN AZ 20 DAKİKA AÇIK HAVADA BULUNMAK BİLE SEROTONİN SENTEZİNİ DESTEKLER.  

Bitkisel destekler:

Tarçın, zencefil ve karanfil gibi baharatlar hem kan şekerini dengeler hem de ruh halini destekleyen doğal aromatik etkilere sahiptir.

TATLI KRİZLERİNE SAĞLIKLI ALTERNATİFLER

Tatlı ihtiyacını bastırmak için rafine şeker yerine doğal kaynaklara yönelmek, hem bedeni hem ruhu dengede tutar:

Hurma, kuru kayısı veya incirle hazırlanmış yulaf topları

Kakaolu chia pudingi

Yoğurt, tarçın ve muz karışımı

Evde yapılan şekersiz enerji barları

Bu tür alternatifler hem kan şekeri dengesini korur hem de uzun süre tokluk sağlar.

RUH HALİMİZİ BESİNLERLE DENGELEMEK MÜMKÜN

Sonbaharın sonlarına doğru bedenin daha fazla enerjiye, ruhun ise daha fazla huzura ihtiyaç duyduğu bir geçiş dönemidir. Tatlı isteğini bastırmaya çalışmak yerine, bu isteğin altında yatan nedeni anlamak gerekir. Gerçek açlıkla duygusal açlığı ayırt edebilen, serotonin dengesini doğal yollarla destekleyen bireyler, hem beden sağlığını hem de ruhsal dengesini koruyabilir.

Unutmayın; beslenme sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal bir ihtiyaçtır. Doğru besinlerle hem karnınızı hem de ruhunuzu doyurabilirsiniz.