2024 yılında, yani çok yakın zamanda , geçen yıl Türkiye de çok büyük orman yangınları meydan geldi.
Meydana gelen orman yangınlarında, medyadan takip ettiğimiz kadarı ile Ülke / yönetim olarak bu orman yangınlarına müdahale etmekte ve söndürmede çok yetersiz kaldık, kaldık ve bu yangınlarda çok geniş orman alanları tamamen kül olmasına sadece seyirci kalabildik.
Tabi yetkililerin söylem ve açıklamalarında böyle söylenmedi, açıklamalar genelde biz hemen müdahale ettik şeklinde oldu, yetkililerden ülke olarak yangın söndürmede başarısız olduğumuzu kabullenecek herhangi bir açıklama gelmedi. Halbuki biz gayet te orman yangınlarını söndürmede başarısız olduk ve ülkenin milli servetini hepimiz seyrede seyrede kaybettik.
Peki neydi bu yangınların sebebi, niye müdahale etmekte başarısız olduk, yangını söndürmek için, Helikopterlerimiz mi, uçaklarımız mı yetersiz kaldı, arazörlermi yetersiz kaldı, itfaiyeler mi yetersiz kaldı, yangın söndürmenin diğer araç alet ve ekipmanlarında mı yetersizlik vardı? Yetersizlik varsa neden yetersizlik var ve neden yetersizliği gidermiyoruz yada gideremiyoruz, evet diyebiliriz ki, bunlar yetersiz kaldı ve ondan dolayı söndürtmedik.
Neden bu ülkede zaten orman alanları bakımından fakir olunmasına rağmen, Ülkenin orman yangınlarının söndürülmesinde yetersiz kaldık.
Bu konudaki ilgili yetkilileri ne yapıyor, neden önlem almıyor, hadi diyelim 2024 yılında orman yangınlarına hazırlıksız yakalandık ( ben öyle olduğunu düşünmüyorum, ilgili yetkililerce konuya yeterince önem verilmediğini düşünüyorum), peki bu yöneticilerimiz neden 2024 yılındaki orman yangınlarının söndürülmesindeki başarısızlıktan, ders almadı da, bu geçen bir yılık süre zarfında yeterli önlem almadılar, aynı sorunu yaşadılar, yaşattılar.
Eğer yanılmıyorsam 2024 yılında yangınlara müdahale eden yöneticiler halen koltuklarına yapışmış duruyorlar, yani 2024 yılında yangın söndürmede başarısız olan ekip halen iş başında, bu yöneticilerden hiç kimse lütuf edip utanıp istifa etmediği gibi, bu yıl yani 2025 yılındaki orman yangınlarının söndürülmesinde de başarısız olmaya devam ettiler, tedbir almadılar, esasında asıl suçlu olanlar bu başarısızlığı başarabilenlerdir.
Esas sorgulanması gereken birileri varsa aslında bu işi yönetemeyenlerdir.
Bu yılki orman yangınları için, ulusal ve yerel Medyada bir kaç gündür duyuyoruz, görüyoruz, İşte yetkilikler açıklama yapmış; efendim falan ilde çıkan yangından dolayı şu kadar kişi tutuklanmış, şu kadar kişi adli kontrol ile serbest bırakılmış vs..
Tabi ki yangını çıkaran, yangına birinci derecede fiilen sebep olan insanların hak yasalar çerçevesinde hak etikleri en ağır cezaya çarptırılması gerekmektedir.
Ama bu yangınlara müdahale etmekte ihmali olanların, gerekli tedbirleri alamayan yetkililerde yasal kurallara çerçevesinde hesap sorulmalıdır.
Yani birkaç kişiye olayı yükleyip işin içinde çıkılmamalıdır.
Değerli okurlar! Çok acı ama Nasrettin hoca fıkrası gibi geliyor bana bu açıklamalar, gerçekten burada hırsızın hiç suçu yok esprisi devam ediyor.
Hala içimizi acıtan Kartalkayadaki can kayıplarından ders alınmadı, 2024 yılındaki orman yangınlarında ders alınmadı, 2025 yılında da Ülkenin ciğerleri yanmaya devam etti, ormanlar yok edilmeye devam edildi.
Kartal kayadaki yangındaki olaydan dolayı, daha geçen günlerde yakın zamanda ulusal medyada, yapılan haberlerde, neymiş efendim, otel personeli yangın söndürme tüpünü yangını söndürmek için kullanmadan yangın yerini terk etmişmiş, ulusal medyadaki habere bakarmısınız değerli okurlar, nerde ise otel in geri hizmetinde çalışanlar suçlu ilan edilecek, lütfen bari ulusal medya bu tür olaylara daha mantıklı ve daha duyarlı yaklaşsın.
Ve değerli okurlar çok çok acı olan daha birkaç gün öncesinde, Eskişehir’deki orman yangınlarında maalesef 5 i akut gönüllüsü ve 5 i de orman çalışanı olmak üzere toplam 10 kişi hayatını kaybetti. Peki bundan dolayı sorumluluk lan oldu mu? utanıp istifa eden bir yetkili oldu mu?... duydunuz mu?...
İki senedir cayır cayır yanan ormanların yangınlarını söndürmede başarılı olamayan yöneticiler utandı mı? Hayır değerli okurlar halen ilgili herkes koltuğunu olduğu gibi koruduğuna göre utanan olmamıştır diye düşünüyorum.
Bu ülkemizdeki yangın olaylarını şöyle bir düşünün biz ne kadar sorumluluk sahibiyiz diye, vatandaş yada yetkili bir olarak kendimizi bir yoklayalım, hani hatırlarsınız İzmit Körfezinin köprüsü sırasında halat koptuğu için intihar eden Japon Mühendisi düşünün ve karşılaştırma yaparak değerlendirin… bizler, bizimkiler o Mühendisin ne kadar yakınından geçebiliyoruz?
Değerli okurlar geçmiş yılarda hatta geçen seneye kadar bile orman yangınları sebebi herkesçe bilinen bir örgüte atfedilirdi, ancak bu sene terörsüz Türkiye çalışması kapsamında bu yangınlar o örgüte yada örgüt mensuplarına atfedilemedi.
Yani geçmiş yıllarda orman yangınlarında, her sene işin kolayına kaçıp bu yangınları bu şekilde lanse ederlerdi. Üzülerek söyleyeceğim ki buna bazı ulusal medya kuruşları da dahildi, hem de büyük medya kuruluşları.
Şimdi soruyorum bu medya kuruluşlarına! Bu yangın olaylarından dolayı ilgili yöneticilerin başarısızlığını da söyleyecekmisiniz? Fikrimi hemen söyleyeyim, bence söyleyin ;çünkü bu ormanlar Ülkenin oksijen kaynağı, ülkenin ciğerleri, ülkenin doğal yaşam alanları, çocuklarımıza bırakacağımız miras, bu ormanlar milli varlıklar, yani bu ormanlar kimsenin değil, kimsenin babasının malı değildir, ülkenin gelecekteki miraslarıdır bu ormanlar.
Evet özetle söyleyeceğim, bu ormanları, kendini hiç sorgulamayan, yüklendiği görevinin sorumluğunu taşıyamayan başarısız yöneticiler yakıyor ….
Not: Bence Sayın Ulusal Medyaya düşen görev bu yöneticilerin utanmasını sağlayacak gerçekleri, yöneticilerce alınmayan önlemlerin nedenini, yönetimdeki başarısızlıkları Ülke insanına en doğru şekli ile anlatmalarıdır.